Mesajı Okuyun
Old 04-04-2008, 16:22   #6
av.özlem önal

 
Varsayılan Sayin Meslektaşım;

Daha önce aşağıdaki Yargıtay Kararını siteye göndermiştim. Bu tarihe kadar pek çok defalar, sadece tanık dinleterek tarafların katılımına lüzum kalmaksızın pek çok boşanma davası sonuçlandırdım. Ancak Yargıtay'ın bu kararı yeni ve yurt dışında oturan taraflar açısından işleri zora soksa da, hukuka uygun. Esasen bundan önceki kararlar hakimlerin, tarafların kararı temyiz etmeyeceklerine olan inançları neticesinde veriliyordu. Elbette bundan sonra da aynı inançla karar verilebilme ve temyiz edilmediği sürece problem çıkmama ihtimali var. Ama ben olsam risk almaz, yurt dışında anlaşmalı boşanmayı gerçekleştirip, Türkiye'de tenfiz ettirirdim.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:

Esas No : 2007/4199
Karar No: 2008/2632
İncelenen Kararın:
Mahkemesi:Bala Asl.Hukuk(Aile) Mahkemesi
Tarihi: 27/5/2004
Esas No: 2004/109
Karar No: 2004/94
Davacı:Erdal Özdemir
Davalı:İsmet Özdemir
Dava Türü:Boşanma
Temyiz Eden:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuklarının durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.

Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim, tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının Türk Medeni Kanununun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile yetinilerek eksik inceleme ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 3/3/2008

Kaynak : 03.04.2008 Resmi Gazete