Mesajı Okuyun
Old 07-12-2009, 13:21   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sayın Av. Murat'ın görüşlerine aynen katılıyor, emekleri için teşekkür ediyorum. Kaza gece olmuş ise , araçların ışık kullanabilecek şekilde havanın karardığı, sürücünün davalının gece vakti yayayı uzaktan fark edemeyebileciği, ancak yanına gelince anlayabileceği ve bu sırada çarpabileceği nazara alındığında kusurundan söz edilemez. Zira gişede insan bulunması mutad bir durum değildir.
Kaza gündüz vakti meyrdana gelmiş ise kanımca çarpan sürücünün kusurundan söz edilebileceği gibi, karayollarının hizmet kusurundan da söz edilebilir. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kamu kurumu niteliğinde olduğu; davaya konu yol yapımının, bakım ve korunmasının da görevleri arasında bulunduğu açıktır. Diğer yandan, bir kamu kurumu tarafından kamu yasaları uyarınca yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya korunmasındaki kusurdan doğan zararlar; idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın II. Bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluştururlar. Bu nitelikteki davaların ise idari yargı yerinde açılması gerekir. Bunun için öncelikle İYUK 13/1 uyarınca Karayollarına dilekçe ile başvurarak maddi ve manevi tazminat talep etmeniz, bu talebinizin açıkça veya cevap verilmeyerek zımnen reddi halinde idare yargıda dava açmanız gerekir.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

İdarenin hizmet kusuru nedeniyle sorumluluğu, idarece yürütülen hizmetin kuruluşunda, düzenlenmesinde ve işleyişinde ortaya çıkan her türlü bozukluk, aksaklık ve eksikliktir. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan doğruya ve asli nedenini oluşturmaktadır.
İYİ ÇALIŞMALAR DİLERİM. KOLAY GELSİN