Mesajı Okuyun
Old 12-01-2011, 09:52   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sorunun düğümü şuradadır:

Arsa olarak kiralanan yere musakkaf bina yapılması konusunda taraflar arasında anlaşma var mıdır?

Sorulan olayda böyle bir anlaşma olduğunu kiracının kanıtlaması gerekir.

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/5127

K. 2008/6632

T. 27.5.2008

• FESHİ İHBAR NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ ( Arsa Niteliğinde Olan Taşınmazla İlgili Olarak Sözleşme Düzenlendikten Sonra Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği )

• KİRALANAN TAŞINMAZIN SÖZLEŞMEYE AYKIRI KULLANILMASI ( Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği - Uyuşmazlığın B.K Hükümlerine Göre Çözümleneceği )

• KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ NEDENİYLE TAHLİYE ( Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği - Uyuşmazlığın B.K Hükümlerine Göre Çözümleneceği )

• ARSA NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZ ( Sözleşme Düzenlendikten Sonra Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği - Feshi İhbar Nedeniyle Tahliyesi İsteminin B.K Hükümlerine Göre Çözümleneceği )

• SÖZLEŞMENİN NİTELİĞİ ( Arsa Niteliğinde Olan Taşınmazla İlgili Olarak Sözleşme Düzenlendikten Sonra Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği )

818/m.263

ÖZET : Uyuşmazlık feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Kira sözleşmesi kurulurken arsa niteliğinde olan taşınmazla ilgili olarak sözleşme düzenlendikten sonra kiracıya açıkça tanınmış bir yetki olmaksızın taşınmaz üzerine bina yapılmış olması kiralananın sözleşmedeki niteliğini değiştirmez. Bu gibi hallerde uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 05.09.1999 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu boş arsanın feshi ihbar nedeniyle tahliyesini istemiştir. Davalı kiralananın 6570 sayılı Yasa kapsamında olup Borçlar Kanunu'na tabi bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında 05.09.1999 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralananın boş arsa durumunda olduğu, kömür satış ve inşaat malzemeleri işi için kullanılacağı yazılıdır. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 1. maddesinde ise, kiracının kiralamış olduğu arsanın içindeki barınma yerini çıkarken söküp götüreceği kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesinde belirtilen bu niteliklerinden ve sözleşme anındaki durumundan kiralananın Borçlar Kanunu'nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının Belediye İmar Müdürlüğü'ne verdiği 19.04.2004 tarihli dilekçesinde de yeri boş arsa olarak kiraladığı, üzerine iki katlı bir yer ve çevre düzenlemesi yaptırıp işlettiğini belirttiği görülmektedir. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile davacı adına kayıtlı 128 m2 alanlı 9 parsel sayılı, halen çay bahçesi olarak kullanılan taşınmaz üzerinde 10,33 m2 alanlı alüminyum doğrama yazıhane ile 50.85 m2 oturum alanlı giriş ve birinci kattan ibaret taşınabilir niteliği bulunmayan bir bina bulunduğu tespit edilmiş ise de, Dairemizin kararlılıkla devam eden ve sapma göstermeyen uygulamasına göre, kira sözleşmesi düzenlendikten sonra kiracının kendisine tanınmış açık bir yetki olmaksızın taşınmaz üzerine sökülüp götürülmesi mümkün bulunmayan örtülü nitelikte yapı yapmış olması kiralananın sözleşmedeki niteliğini değiştirmez. Örtülü yapıya rağmen sözleşmeye konu taşınmaz Borçlar Kanunu'nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olmaya devam eder. İlk kira ilişkisi kurulduktan ve kiracı tarafından kiralananda musakkaf nitelikte bina inşa edildikten sonra taraflar arasında akdi ilişkinin yenilenmesi halinde ancak kiralananın niteliğinin değiştiğinden bahsedilebilir ki bu durum olayımızda gerçekleşmemiştir. Örtülü nitelikteki yapıların yapımına ilişkin kiracıya yetki tanınmadığına, 05.09.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin yazılı olarak yenilenmesi suretiyle yapılan binalara davacı tarafından onay verilmediğine göre, kiralananın Borçlar Kanunu'nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğunun kabulü zorunludur. Kaldı ki, 128 m2 alanlı taşınmaz üzerinde bulunan yapıların toplam yüzölçümleri itibariyle taşınmazın üstün niteliğinin örtüsüz olduğu, bu hali ile de taşınmazın 6570 sayılı Yasa'ya tabi bulunmadığı kuşkusuzdur. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'nun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Taraflar arasındaki 05.09.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi Borçlar Kanunu'nun 263. maddesi gereğince bir yılın sonunda 05.09.2000 tarihinde süresiz hale dönüşmüş olup, davacı tarafından davalıya gönderilen 11.05.2006 keşide ve 30.05.2006 tebliğ edilen feshi ihbar altı aylık dönem sonu olan 05.09.2006 tarihinden üç ay öncesini kapsadığından 14.09.2006 tarihinde açılan dava süresindedir. Dava süresinde açıldığına göre başka bir sebep aranmaksızın akdin feshiyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Kazancı’dan alınmıştır)