07-02-2007, 22:58
|
#4
|
|
|
Birinci soru, talep sonucunun ıslah yoluyla azaltılıp azaltılamayacağı sorunu ile ilgilidir. (Av. Suat Ergin) ‘in yollama yaptığı linkte (Işıl Yılmaz ) tarafından yayınlanan 3.HD.sinin 2005/1257-1591 sayılı kararında ifade edildiği gibi; talep sonucunun azaltılması / daraltılması , ıslah kavramı kapsamında değil davadan feragat müessesesi içinde değerlendirilebilir. Beyanın açık, kesin ve koşulsuz olması durumunda , fazlaya ilişkin istem feragat , açık kesin ve koşulsuz olmaması durumunda sabit olmaması nedeniyle ret edilir. Av. Ücret tarifesindeki koşullara göre karşı taraf lehine av. parasına hükmedilir.
İkinci soru ise, hem talep sonucunun ıslah yoluyla daraltılması ve hem de eda davası açılabilecek halde tespit davası açılamaz kuralı ile ilgilidir. Akte aykırılık durumunda BK256 ve 6570/12 maddelerine göre tahliye davası açma imkanı vardır. Dava süreye tabi değildir. İhtar koşuluyla her zaman açılabilir. Eda davası açılması imkanı olduğundan ve nitekim de açıldığından tespit davası dinlenmez ret edilir. Islah yapılarak talep daraltılmak istenirse, ıslah beyanı feragat sayılarak dava bu nedenle ret edilir.
Her iki halde; soruda anlatılmak istenilen şekilde olumlu bir sonuca ulaşılamaz. Islah talebinin bir yararı olmaz Diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
|