Mesajı Okuyun
Old 24-04-2009, 23:13   #5
Mehmet Fikri Ateş

 
Varsayılan

"Borçlunun itiraz sebeplerini genişletme yasağı" itirazın kaldırılması yolunda geçerlidir. borçlu itirazında belirttiği sebeplerle bağlıdır. Fakat bildiğim kadarıyla İtirazın iptali davasında borçlu; itiraz ederken bildirdiği sebeplerle bağlı değildir. Somut olayda da adaletli görünmese de (nitelikli ve kesin hüküm etkisi olan bir dava olması nedeniyle sanırım) böyle bir kural gelişmiş olabilir..

Alacaklı tarafından bakarsak; Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Alacak genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilebilir.
İtirazın iptali davası nitelik olarak bir eda davasıdır.

Sayın Avguler sorunuza cevap olmadı ama bunları gözönünde bulundurarak Yargıtay kararlarına göz atmanızı dilerim..

Benim fikrime göre sizin somut olaydaki gibi; borçlunun hukuki ilişkiyi kabulü, itirazın iptali davasında da kendini bağlaması gerektiğidir.. De lege feranda( olması gereken hukuk bakımından)eleştirdim - Hatemi hocamız çok kullanırdı bunu- MK.2 den de gidilebilir aslında..