Mesajı Okuyun
Old 17-01-2007, 14:25   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
İİK maddesinde tahliye taahhüdünün noterlikte tanzim olunması yada tahliye taahhüdünün borçlu tarafından ikrar edilmesi durumunda İcra Hukuk Mahkemelerinden tahliye talep edebilirsiniz.
Olayınızda ,borçlu imzasına itiraz etmediği halde tahliye taahhüdü tarihine itiraz edilmiş olduğundan artık dar yetkili İHM dava açmanız kanımca redde sonuçlanacak bir girişim olacaktır.
Tüm bunlar bir yana bu tarih takip yapmak sürenizin başlangıcı-bitimi bakımından son derece önemlidir.Çünkü kanunen bu takibi sözkonusu tarihten itibarden bir ay içinde yappabilirsiniz.Eğer bu tarih Aralık ise devam eden ay sonuna kadar Kasım ise yine aynı şekilde olmalıdır.Bu icra takibine dayanak olarak açılan davada takibin süre yönünden dahi reddi mümkündür.
Kanımca (tarihi nasıl ispatlayacağınızı şu an bilememekle beraber yazılı belge sunmanız gerekmektedir . ) siz genel mahkemede dava açmalısınız.

Saygılarımla

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1990/3123

K. 1990/10083

T. 17.10.1990

• TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( Sadece İmzası İkrar Edilen Belgeye Dayanılamaması )

• SÖZLEŞMEDEKİ İMZANIN İKRARINA RAĞMEN TARİHİN İNKARI ( Geçerli Tahliye Taahhüdü Olmaması )

• TAHLİYE TAAHHÜDÜNDEKİ TARİHİN İNKARI ( İmza İkrar Edilmesine Rağmen )

2004/m.275


ÖZET : İİK.nun 275. maddesi uyarınca tahliye istemi, tarih ve imzası ikrar olunmuş bir sözleşmeye dayalı ise itiraz kaldırılır, sadece imzanın ikrarı yeterli olmayıp tarihin ikrarı da gerekir.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.3.1990 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: İİK.nun 275. maddesinde açıklandığı gibi, tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit ise itiraz kaldırılır. Maddede açıkça imzanın ikrarı kafi görülmeyip tarihin de ikrar edilmesi gerektiği, borçlunun tahliye taahhütnamesindeki gerek düzenleme gerekse tahliyenin tesbit edildiği tarihi inkar ettiği düşünülmeden, bu husustaki 4.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı nazara alınmadan imzanın inkar edilmemesinin yeterli kabul edilerek itirazın kaldırılması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden merci kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA], 17.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1993/7032

K. 1993/11011

T. 17.6.1993

• TETKİK MERCİİNDE TARİH İNCELEMESİ YAPILAMAYACAĞI

• ADİ NİTELİKLİ TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( Belge Tarihine İtiraz )

• BELGE TARİHİNİN İNKARI ( Adi Nitelikli Tahliye Taahhüdünde )

• TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ ( Tanzim Tarihine İtirazın İncelenmesi )

2004/m.275

ÖZET : Borçlu, adi nitelikteki tahliye taahhüdünün tarihini inkar ettiğine göre, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 24.5.1993 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Takip adi nitelikte tahliye taahhüdüne dayanmaktadır. Borçlu yasal süresinde taahhütname tarihine itirazda bulunmuştur. 4.12.1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, noterlikçe re`sen tanzim ve tarih ve imzası tasdik edilmemiş olan veyahut ikrar edilmeyen tahliye taahhüdünü havi vesikalarla, yine aynı mahiyetteki mukavelenamelerdeki imzaların itiraz üzerine inkarları halinde takip durdurularak alacaklı mahkemeye müracaatta muhtar olmak üzere itirazın kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekir. Mercice, taahhütnamenin tarihine itiraz edildiği ve anılan İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.6.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/1377

K. 1998/2017

T. 24.2.1998

• TAHLİYE TALEBİ ( İİK m.275'teki Belgelerden Birine Dayanmalıdır )

• ADİ TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( Tanzim Tarihi İnkar Edilmiş Tahliye Taahhüdü )

• TANZİM TARİHİ İNKAR EDİLEN TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( Adi Nitelikte Olması )

2004/m.275

ÖZET : Tahliye talebinin noterlikçe resen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ilan edilmiş bir taahhütnameye dayalı olması gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 2.2.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK. 275. maddesi gereğince tahliye talebinin noterlikçe resen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ilan olunmuş bir taahhütnameye dayalı olması gerekir. Takibe dayanak yapılan tahliye taahhüdü adi niteliktedir. Borçlu itirazında tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi imzalanmadan ve konuta girilmeden alındığını bildirerek 1.9.1995 tanzim tarihine itiraz etmiş olup, böylece bu taahhütnamedeki tarih ikrar olunmuş değildir. Bu durumda tahliye taahhüdündeki tanzim tarihinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunun belirlenmesi yargılamayı gerektireceğinden merciice alacaklı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1996/6 – 549

K. 1996/645

T. 2.10.1996

• TAHLİYE TAAHHÜDÜNÜN TANZİM TARİHİ ( Yazılı delil )

• YAZILI DELİL ( Tahliye taahhüdüne karşı )

6570/m.7/a

ÖZET: Tahliye taahhüdü altındaki tanzim tarihinin doğru olmadığı şahitle değil ancak yazılı delille kanıtlanabilir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “tahliye taahhüdüne dayalı tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 29.11.1995 gün ve E.1995/806 – K.1995/1117 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 18.1.1996 gün ve E.1561 – K.318 sayılı ilamı:
( … Davacı davalının kiralananı 15.7.1995 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde taahhüdü yerine getirmediğini, icraya müracaat ettiğini, neticesiz kaldığını ileri sürerek süresinde açtığı işbu dava ile kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı taahhütnamenin kiralanana girerken alındığını geçersiz olduğunu bu hususu bilen tanıkları olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davalı tanıklarını dinleyerek taahhütnamenin ilk kira sözleşmesi ile birlikte alındığından bahisle davayı reddetmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 15.2.1991 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Davalı 15.1.1995 tanzim tarihli belge ile kiralanandan 15.7.1995 tarihinde çıkmayı taahhüt etmiştir. Davalı taahhütnamedeki imzasına karşı çıkmamış sadece tanzim tarihinin doğru olmadığını savunmuştur. Taahhütname altındaki tanzim tarihinin doğru olmadığı şahitle değil ancak yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davacı vekili tanık dinlenmesine muvafakat etmediği halde, davalı tanıkları dinlenerek yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru değildir. Taahhüt geçerli olduğuna ve davada süresinde açıldığına göre kiralananın tahliyesine karar verilmek üzere hükmün bozulması icabetmiştir… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutunak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/16931

K. 2000/18231

T. 24.11.2000

• ADİ TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( İmza İnkarı - İtirazın Kaldırılması İsteminin Reddine Karar Verilmesi)

• İMZA İNKARI ( Adi Tahliye Taahhüdü - İtirazın Kaldırılması İsteminin Reddine Karar Verilmesi)

• İTİRAZIN KALDIRILMASI İSTEMİNİN REDDİ GEREĞİ ( İmzası İnkar Edilmiş Adi Tahliye Taahhüdü - Alacaklının Bu Belgeye Dayanmaması)

2004/m.275/2-3

ÖZET : Alacaklı takibinde, re'sen düzenlenen veya imzası ikrar edilen bir tahliye taahhüdüne dayanmadığından itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmelidir.
DAVA : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 18.10.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu adi şekilde düzenlenen tahliye taahhüdündeki imzayı inkar etmiştir. İİK.nun 275/2. fıkrasına göre alacaklı takibinde resen düzenlenen veya imzası ikrar edilmiş bir belgeye dayanmadığından aynı maddenin 3. fıkrası gereğince itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekirken taahhütteki imza konusunda bilirkişi incelemesi yaparak itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA), 24.11.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.