Mesajı Okuyun
Old 14-01-2011, 17:00   #16
gonovenkov

 
Varsayılan Farklı

Alıntı:
Yazan Av.Yüksel Eren
D 06 <> E: 1994/3089 <> K: 1995/925 <> Tarih: 09.03.1995

* KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
* ADLİ YARGIDA YAPILAN İŞLEMLER
* İDARİ DAVALARDA DELİLLERİN TESPİTİ

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 38. maddesinin 2. fıkrası delil tesbitine ilişkin hükümler taşımakta olup bu hükümleri dayanılarak adli yargı mercilerine keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bunun sonucuna göre karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

(2577 s. İYUK. m. 31, 58)

Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye Başkanlığı

Vekili : Av. ....

Karşı Taraf : ...

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti iyarbakır İdare Mahkemesinin 10.2.1994 günlü, E:1991/71 K: 1994/61 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Metin Güven Gökçek''in Düşüncesi :İdari yargıda keşif ve bilirkişi incelemelerinin davaya bakan idari yargı mercileri tarafından yapılması gerekli olduğundan, 2577 sayılı Yasanın 58. maddesinin 2. fıkrasındaki delil tespitine ilişkin hükümlere dayanılarak mahalli adli yargı merci tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bunun sonucuna göre işlemlerin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığından temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı Habibe Ünal''ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, ... 323 parsel sayılı taşınmaza inşaat ruhsatı verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin 15.10.1990 günlü, 3686 sayılı davalı idare işleminin ve taşınmazın otopark yeri olarak ayrılmasına ilişkin imar planının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden dava konusu taşınmazın otopark alam olarak tahsis edilmesinin planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu''nun "İdari Davalarda Delillerin Tespiti" başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasında "Davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemeleri istemi uygun gördüğü takdirde üyelerden birini bu işle görevlendirebileceği gibi, tespitin mahalli idari veya adli yargı mercilerince yaptırılmasına da karar verebilir" hükmü kurala bağlanmış bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden mahkemece yukarıda anılan yasa hükmü dayanak alınarak uyuşmazlığın çözümü için yapılması gerekli görülen keşif ve bilirkişi incelemesinin mahalli adlı yargı merciince yaptırılması yolunda karar alındığı, bunun üzerine adli yargı mercinin tesbit ettiği bilirkişi tarafından mahallinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan rapor esas alınarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan yasa hükmü delillerin tespitine ilişkin düzenlemeyi içermekte olup idari yargı yerlerince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması yolunda mahalli idari veya adli yargı mercilerinin görevlendirileceği yolunda karar alınabileceğine ilişkin hüküm taşımamaktadır.

İdari yargıda keşif ve bilirkişi incelemelerinin davaya bakan idari yargı mercileri tarafından yapılması gerekli olduğundan 2577 sayılı Yasanın 58. maddesinin 2. fıkrasındaki delillerin tespitine ilişkin hükümlere dayanılarak mahalli adli yargı mercii tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bunun sonucuna göre işlemlerin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Diyarbakır İdare Mahkemesinin 10.2.1994 günlü. E:1991/71 K:1994/61 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.3.1995 gününde oybirliğine karar verildi.

Kaynak : DKD. Sayı : 91

Sn.korayad benden önce davranmış
Dava açılmadan evvel HUMK ilgili hükmü gereğince en az masrafla ve en seri şekilde yapılacak şekilde Sulh ya da Asliye Hukuk Mhk. nden yapılabilir.
Yukarıdaki tam olarak olaya uymasa da fikir vermesi için ekledim.
İYUK'taki kural sadece dava açıldıktan sonrası için geçerlidir.dava açılmadan önce adli yargıda da delil tespiti yaptırabilirsiniz.