Mesajı Okuyun
Old 05-12-2004, 13:09   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın niyazi-çetin,

Adliye stajından ne beklediğinizi ve ne bulduğunuzu bilmiyorum ama her stajyerin umduğundan azı ile yetinmek zorunda kaldığını biliyorum.

İzmir'de çalışan hakim savcıların stajyerlere ayıracak zamanı yok. Kalemlerde çalışanların da öyle. Kendi kendinize ne öğrenebilirseniz o yanınıza kâr kalacak.

Kendi kendine öğrenmenin birinci koşulu ''YAPMAK'' tır.

Yapacağınız: kararlı bir dava dosyasını alıp, kararını yazacak olan hakimmişsiniz gibi taraf dilekçelerini özetlemeniz, iddia ve savunmaları hukuki çerçeveye oturtarak olayı tanımlamanız, sonra bu tanıma göre hangi hukuk kurallarını uygulayacağınızı belirleyip, kurala göre kararı yazmanız, sonunda hakimin verdiği kararla karşılaştırmanızdan ibarettir. En öğretici yol budur.

Seçeceğiniz dosyaları belirlemek için staj yaptığınız mahkemenin görevli olduğu belli başlı dava cinslerini önceden listeleyip, her dava türü için bu karar yazma oyununu ayrı ayrı oynamanız yararlı olur.

Oyunda ustalaştınızda, oyunu daha bir üst dereceden oynayabilirsiniz: dava dilekçesine cevap yazmak, cevaba cevap yazmak ve sonra kararı yazmak gibi. Tabii oyun araçlarını yanınızda bulundurmanız gerekir: ders kitaplarınız, ilgili yasalar vs.

Bu yapacaklarınız için adliyeden bilgisayar, masa, ilgi beklemeyin. Kendiniz bir yerlerde idare edin. Duruşmalar sırasında duruşma katibinin masasını duruşmadan sonra duruşma odasını kullanabilirsiniz. (beş yıl kadar önce hakimlerin kendi odaları yoktu; duruşma salonlarında otururlardı) Hiç bir yer bulamazsanız mavi bankoları kullanabilirisiniz.

Ayrıca duruşmaları dinlemek de büyük yarar sağlar: ben bunca yıldan sonra hala dinliyorum

Sizler şanslısınız; bütün yasaların son yıllarda değişmesi ile deneyimli meslektaşlarınızla aranızdaki fark kapandı sayılır.

Her güzel zaman gibi staj süreniz de çabucak geçecek. Kıymetini bilin

Saygılarımla

Bir Dost