Mesajı Okuyun
Old 09-04-2008, 13:05   #19
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yargıtay da "aynı iş" kavramını biraz geniş yorumlamakta, sayın Doğanel'in belirttiği gibi "aynı zaman diliminde" çıkarları çatışan iki kişinin vekilliğini Avukatlık Kanunu 38.maddeye aykırı bulmaktadır. Sayın Doğanel'in bağlantısını verdiği Yargıtay kararı ile benzer bir kararı aşağıya ekliyorum. Yargıtay'ın bu geniş yorumu doğru kabul edilebilir. Fakat A.K. 38'deki yasağı "zaman" açısından çok geniş yorumlamak hem avukatlar açısından, hem de avukatla temsil edilme hakkı açısından sakıncalıdır.

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:1998/2347
K:1998/2491
T:18.03.1998

TaraFlar arasımdaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yaZılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi icinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı avukat olduğunu, davalının dava dışı Ahmet Kaypak#tan senetli alacağının tahsili için kendisine vekaletname verdiğini, 20.6.1996 tarihli Avukatlık Ücret Sozleşmesi yapıldığını, kendisinin senedi icraya koyduğunu, icra işlemleri devam ettiği sırada davalının kendisini haksız olarak azil ettiğini, bunun üzerine kendisinin avukatlık ücretini davalıdan tahsili için davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının borca itiraz ettiğini one sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, icra takibi devam ederken davacı avukatın borçlu olan Ahmet Kaypak#ın vekaletini alıp ceza davasını takip ettiğini, borçlunun başka bir olaydan dolayı alacağı üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin de avukatın hem kendisi hem de borçlunun vekili olduğu icin taleplerinin reddedildiğini bu yüzden davacı avukatı azil ettiğini, azilin haklı olduğunu savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; dava kısmen kabul edilerek 188.000.000 TL. alacagın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükum taraflarca temyiz edilmistır.
1- Avukat aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa avukat o işi reddetmek zorunluluğundadır. ( Avukatlık Kanunu madde 38/b; meslek kuralları 36/I ) Davacı avukatın davalının vekili sıfatı ile borçlu Ahmet Kaypak hakkında yaptığı takibi devam ederken, borçlu Ahmet Kaypak#ın da bir ceza davasını takip ettiği ve Ahmet Kaypak#ın da vekili olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, hem davalının ve hem de dava dışı borçlunun vekili olmakla avukatlık mesleğinin gerektirdiği guven ilişkisini ihlal etmiştir. Davalı alacaklı ile Ahmet Kaypak#ın menfaatleri celistiğinden ve davalıca kendisinin yeterınce savunulmadıgı duygusuna kapılma tehlikesi ile bu durumu öğrendiği zaman derhal davacı avukatı azil etmesi haklıdır. Azil haklı olduğu zaman Avukatlık Kanunu#nun 174. maddesi gereğince avukat müvekkili olan davalıdan ücret talep edemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kısmen kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
2- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin harcın iadesine, 18.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(Not: Karardaki yazım hataları, içtihat programından kaynaklanmaktadır.)