Dilara, kontrplakla örtülen rögarda öldü
1 Mart 2007
Hürriyet gazatesi
Dilara, kontrplakla örtülen rögarda öldü İstanbul Şirinevler’de İSKİ tarafından MVM İnşaat şirketine yaptırılan Tavukçu Deresi ıslah çalımaları sırasında, ağzı kontrplakla kapatılan rögara düşen 5 yaşındaki Dilara Dumru, kanalizasyon suyunda boğularak hayatını kaybetti. Üzeri kapatılan dere yatağında yaklaşık bir buçuk kilometre sürüklenen Dilara’nın cesedi, Ataköy’den çıktı.

Dilara'nın babası yıkıldı...

ŞİRİNEVLER’de oturan üç çocuk annesi Songül Dumru, dün 8 yaşındaki oğlu Servan Dumru’yu Atatürk İlköğretim Okulu’ndan almaya giderken 5 yaşındaki kızı Dilara’yı da yanına aldı. Eve dönüşte Tavukçu Deresi’nin ıslah çalışmasının yapıldığı Kerim Çavuş Caddesi’nden geçerken, elini sıkı sıkıya tuttuğu Dilara, üzeri kontraplakla kapatılmış rögara bastı.
Dilara'nın ölümünden kim sorumlu
Belediye
Müteahhit
Her ikisi de



Basmasıyla birlikte annesinin elinden kayarak çığlıklar içinde boşluğa düştü. Dilara, çığlıklar atarak, yüksek debiyle akan kanalizasyonda gözden kayboldu.

Kısa sürede gelen itfaiye ekibi, rögardan aşağı indi ancak Dilara’yı bulamadı. Bir lokantada garson olarak çalışan Muhterem Dumru, korkunç haberi duyup geldiğinde Dilara’nın hayatından henüz ümit kesilmemişdi. Çırpınarak ağlayan eşi Songül Dumru’ya sarılıp sakinleştirmeye çalıştı.

Bu sırada itfaiye, kanalizasyon suyunu kesti. Bir ekip kanalizasyon sistemi içinde Dilara’yı ararken, bir ekip de dere yatağının açık olan kısımlarında arala yaptı. Dilar’nın cesedi yaklaşık 1,5 kilometre uzakta, Ataköy Ahmet Cömert Spor Salonu’nun arka tarafında, dere yatağında işçiler tarafından bulundu.

Dere yatağından çıkarılan kızını kucaklayıp öpen Muhterem Dumru, görevlilere "Ne olur hastaneye yetiştirin" diye yalvardı. Doktorlar tarafından öldüğü saptanan Dilara’nın cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Uyarı levhası yok

Tavukçu Deresi ıslah çalışmalarının yürütüldüğü, Tevfik Fikret Caddesi ile Dilara’nın dere yatağına düştüğü Kerim Çavuş Caddesi’nde hiçbir uyarı levhasının olmadığı görüldü. İki cadde de, çalışma yapılmasına rağmen hem yaya, hem de araç trafiğine açıktı. Atatürk İlköğretim Okulu’nda okuyan yüzlerce öğrencinin geçtiği Kerim Çavuş Caddesi üzerindeki rögarların kimi taşla, kimi saçla kimi de kontrplakla kapatılmıştı. Mahalle sakinleri önlem alınması için belediyeye başvurduklarını ancak hiçbir önlemin alınmadığını iddia ettiler.

Kanalizasyonda 1.5 km sürüklendi

Dilara’nın cesedi, kanalizasyona düştüğü yerden 1.5 km uzakta, Ataköy Ahmet Cömert Spor Salonu’nun arka tarafında, dere yatağında işçiler tarafından bulundu. Dere yatağından çıkarılan küçük kızın öldüğü doktor tarafından saptandı.

80 milyonluk inşaata bir tabela koyamadınız mı

Dilara Dumru’nun Tavukçu Deresi ıslah çalışmalarını yapan şirketin ihmali nedeniyle öldüğünü İspanya’da öğrenen İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, "Şantiyelerde güvenlik tedbirlerinin çalışmayı yapan firmanın sorumluluğundadır. Tabii ki denetimler yapılıyor" dedi. Taşeron Firmanın yürüttüğü, 2 bin 250 metre dere ıslahının yapıldığı projenin Mayıs 2007’de tamamlanması öngörülüyor. İSKİ, Tavukçu Deresi’nin ıslahı için yaklaşık 82 milyon YTL harcayacak./

Biz uyarı koyduk ama kamyon geçince düşmüş

İSKİ yetkilileri, rögarın önceki akşam betonunun döküldüğünü belirterek şunları söylediler: "Bizim edindiğimiz bilgilere göre rögarın betonu dökülmüş ve üzerine uyarı konmuş. Ancak dün(önceki) akşam saat 23.00 sıralarında bir kamyon bu kapağın üzerinden geçmiş ve kapağı rögarın içine düşürmüş. Bu sabah(dün) olay yerine gidildiğinde rögara bir çocuğun düştüğü söylendi. Yapılan araştırmada olayın maalesef gerçek olduğu öğrenildi. Savcılığın konuyla ilgili araştırması devam ediyor. Olayda sorumluluğu bulunanlar bu raporla belirlenecektir."

Açıklama yapan baba Muhterem Dumrul, “Suçlu kimse cezasını çekecek. Dava açacağım. Hiçbir yetkili de beni aramadı” dedi.''

Ben bu durmu açıkcası bir cinayet olarak nitelendiriyorum.5 yaşındaki dünyalar güzeli bir çocuk annesinin gözleri önünde bilinçli olarak yapılan bir tedbirsizlik yüzünden ölüyorsa birileri bunun hesabını vermeli....İstanbul Barosunun bu olayın peşini bırakmaması ve gereken tüm hukuki mücadeleyi yapması gerek.