İlk 5 yıl İzmit Barosu'na bağlı olarak serbest avukatlık yaptım. Üstelik eşim asker ve her an tayininin çıkma olasılığı vardı. Bunun yanında küçücük bir de bebek. Haftasonları bile çalışıyordum. Kapı önünde eşim ve oğlum beni az beklememiştir.

Sn.Yeliz hayata nasıl baktığınızla değil biraz şartlarla alakalı diyeceğim. Mutlaka rahat etme düşüncesiyle kurum yönünde seçim yapan olduğu gibi bol para kazanma hırsıyla serbest avukatlığı seçenler vardır.

5 yıldan sonra banka ve şu an bir kurumda avukatlık yapmaktayım. Mukayese edebilecek tecrübedeyim ve ikisinin de artı ve eksileri var. Serbest avukatlıkta zaman kavramı yoktur, ailenize ve kendinize yeterli zamanı ayıramazsınız . Pazar bile gelir çalışırsınız. Kurum için nadir durumlar dışında kapısından çıktığınız an işiniz kolay kolay aklınıza gelmez.

Serbest avukatlıkta mevzuatı yakınen takip edersiniz; zira size gelen sorunların çeşitliliği veya başka meslektaşlarınızın söylediklerini test etmeyi şiar edinmiş kişiler sayesinde bilgileriniz hep taze kalır. Kurum avukatlığında; neyse konunuz o konuda uzmansınızdır. Eğer meraklı bir kişiliğiniz yoksa uzmanlık alanınız dışındaki hukuki bilginiz körelmeye mahkumdur. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.


Kurum avukatlığı için "hayatta yapmam o da ne" derdim Şartlar gereği böyle oldu. Memnun muyum? Memnunum; artılarına bakıyorum, eksilerine değil. Meslek hayatının çok başında olanların yine de iyice düşünmelerini öneririm.

Hayat bir rüzgar, kuru bir yaprak gibi sürükler bizi.