Mesajı Okuyun
Old 16-01-2011, 20:35   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 05.06.2003 T., Esas: 2003/3008, Karar: 2003/7347: "Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:


Davacı, ithalatçı firma Y____ Oto Motorlu Araçlar AŞ.nin bayii olan, diğer davalıdan 04.08.2000 tarihinde 2001 model Skoda Comford marka aracı satın aldığını, 06.08.2000 tarihindeki kaza sonucu araçtaki hasarın giderilmesi amacıyla aynı gün aracını davalıya ait servis istasyonuna teslim ettiğini, garanti belgesinde, arızalı araçların servise intikalinden itibaren en geç 30 gün içinde tamirinin yapılacağı taahhüt edilmiş olmasına rağmen, 24 günlük gecikme ile 54 gün sonra, başka marka araca ait lastik takılmak suretiyle teslim edildiğini, 120.000.000 TL harcayarak aracın lastiklerini değiştirdiğini, ayrıca aracın geç teslimi nedeniyle evinden işine taksi ile gidip gelmek zorunda kaldığını, bu nedenle 880.000.000 TL harcamada bulunduğunu, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, 1.000.000.000 TL maddi ve 500.000.000 TL manevi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, 281.000.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı, davada satılan aracın ayıplı olmadığını ancak aracın satın aldığı tarihten iki gün sonra, kendisinin sebebiyet verdiği kaza dolayısıyla hasar gördüğünü tamir için servise bıraktığını ve servis hizmetinin garanti belgesinde taahhüt edilen sürede verilmemesi ve ayıplı hizmet verilmesi iddiasıyla, bu yüzden uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Her ne kadar yasada, bu gibi hallerde tamir işinin hangi sürede verileceğine ilişkin bir düzenleme yok ise de; 4077 sayılı Kanunun 13. ve 15. maddelerine göre çıkartılan "Garanti Belgesi Uygulaması Esaslarına Dair Tebliğin 6/3 maddesine göre, Sanayi malının tamir süresi en fazla 30 iş günüdür. Bu sürenin mala ilişkin arızanın servis istasyonuna bildirim tarihinden başlayacağı hükmüne yer verilmiştir. Oysa mahkemenin hükmüne dayanarak aldığı bilirkişi raporunda bir aylık süreden söz edilerek, aracın geç teslimi süresi, bir aylık süre gözetilerek hesaplanmıştır. Öyle ise mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan rapor alınarak, az yukarıda sözü edilen 30 iş gününe ilişkin tebliğ hükümleri gözetilmek suretiyle, aracın ne kadar süre ile geç teslim edildiğinin saptanması ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir."

P.S: GBUED Tebliğ m.6/son: "Malın arızasının 15 iş günü içerisinde giderilememesi halinde, imalatçı–üretici veya ithalatçı; malın tamiri tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmek zorundadır" gereğince -bu şekilde bir başvurunun yapıldığı ve buna rağmen araç tahsisi yapılmadığı hususları ispatlanabiliyorsa- tazminatın 15. iş gününü takip eden günden itibaren talep edilebileceği kanaatindeyim.

Saygılar...