Mesajı Okuyun
Old 23-06-2011, 14:05   #12
Av. İlknur Çağın

 
Varsayılan

TCK’nın 6. maddesine göre savcı, hakim ve avukatlar yargı görevi yapan konumundadır. Dolayısıyla bizzat TCK bu üç grubun aynı olduğunu söylüyor. Birinin devletten para alıyor olması durumu değiştirmez. Avukat kamusal faaliyet yürütür.AİHM kararlarında sık sık gündeme getirilen ‘silahların eşitliği’ ilkesi var. Yani burada savcı hangi haklara sahipse, savunmayı üstlenen avukatlar da aynı haklara sahiptir. Ayrıca avukatlar müvekkilleriyle özdeşleştirilemez.Silahlar eşit değilse, orada adalet yoktur. Mahkemenin silahlara eşit uzaklıkta olması gerekir. Bu yaklaşım, silahların eşitliğini saymadığını gösterir ki, orada da adalet yoktur.
Hukuk kurallarinin yapilmasinda ve uygulanmasinda mutlak dengenin saglanmasi gibi asiri iyimser bir beklenti içerisinde bulunmuyoruz. Çesitli ekonomik ve siyasal etkenlerin toplumun bütününde oldugu gibi, yargida da dengeleri bozup sarsintilar yaratabildigini biliyoruz.
Yapilmasi gereken, dogru amaçlarin konulmasi ve çalismalarin bu dogrultuda sürdürülmesidir. Savunma ve hak arama sürecinde silahlarin esitligi kuramina yönelis, hukukun temelinde her zaman varolan denge arayislarinin güncel bir görünümüdür. Bu ilkenin hukuk uygulayicilarinca özümsenmesi, yargilamanin daha güvenli yürütülmesine katkida bulunacaktir.
21.yüyilda yeni sorunlarla karsilasiyoruz. Yürürlükteki yapilanma, adaleti ne oranda gerçeklestiriyor ? Yargi, gerçegi saptayip dogru kararlar verebiliyor mu ? Yargilama islevinin bu yönü elbetteki çok önemli. Ancak adaletin özde gerçeklesmesi artik insanlara yeterli gelmiyor. Bireyler ve toplum, adaletin görüntüde de gerçeklestigini görmek istiyorlar. Bu beklenti öylesine belirleyici oluyor ki, kapali kapilarin ardinda yetenekli yargiçlarin kimsenin söz istemesine gerek birakmadan verdikleri en adil kararlar bile, toplum içinde inandirici ve adaletli bulunmuyor. Giderek, görüntüde gerçeklestirilemeyen adaletin, özde de saglanamayacagina inaniliyor.
Günümüzün degisen hukuk anlayisi içerinde, silahlarin esitligi ilkesinin eksiksiz uygulanmasi yoluyla yargisal dengelerin kurulmasi, adaletin özde ve görüntüde gerçeklesmesi açisindan büyük önem tasiyor. T.C. Anayasasi’nin 90. maddesine 7.5.2004 günlü 5170 sayili yasa ile eklenen “Usulüne göre yürürlüge konulmus temel hak ve özgürlüklere iliskin milletlerarasi anlasmalarla kanunlarin ayni konuda farkli hükümler içermesi nedeniyle çikabilecek uyusmazliklarla milletlerarasi anlasma hükümleri esas alinir.” kurali, hukukçulara uluslarüstü insan haklari yasalarina dogrudan yönelis açisindan hukuk yasamimizda daha önce hiç bir dönemde varolmayan çok önemli bir dayanak sagliyor.