Mesajı Okuyun
Old 01-10-2012, 09:01   #16
uzer5613

 
Varsayılan

T.C. ANKARA 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2010/858
KARAR NO : 2011/309
HAKİM : ...........
KATİP : .............
DAVACI : ..............
VEKİLİ : .....................
DAVALI VEKİLLERİ : ......
DAVA : Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı
DAVA TARİHİ: 20/08/2010
KARAR TARİHİ : 14/04/2011
KARAR YAZMA TARİHİ : 18/04/2011
Yapılan yargılama sonucunda;
İDDİA_________ Davacı, dava dilekçesinde ve davacı vekili beyanlarında: Davalı banka müşterisi olduğunu,
27/09/2007 tarihinde 60 ay vade ile 130.000,00 TL Konut Kredisi kullandığını, kredi faiz oranlarının düşüşünden
yararlanmak üzere kredinin yeniden yapılandırılmasını talep etmesi üzerine bankanın %2 erken ödeme ücreti
1.545,00-TL ve ödeme planı değişiklik ücreti 386.00-TL olmak üzere 1.930,00-TL aldığını, bu paranın iadesi
için Ankara Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine müracaat ettiğini, Hakem Heyetinin 09.08.2010 tarih ve 10
sayılı karan ile talebini reddettiğini, verilen kararın haksız olduğunu, bankanın haksız şekilde tahsil ettiği
1.930,00 TL bedelin iadesi gerektiğini belirterek Hakem Heyeti kararının iptaline ve ödenen 1.930,00-TL'nin
davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA___Davalı taraf vekili savunmalarında, açılan davanın haksız olduğunu, banka uygulamasının
sözleşme ve davacının taahhüdüne uyarak yapıldığını, erken ödeme nedeniyle masraf ve komisyon alınmasının
yasaya uygun olduğunu, açılan davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA GEREKÇESİ ; Dava, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptali ve Kredi yapılandırması
için ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. (4077 s.K.m 1, 2,3,10,10/B, 23,30) Ankara İl Tüketici Sorunları
Hakem Heyeti karan, Konut Kredisi Sözleşmesi, hesap özeti, ödeme planı, ödemeye ilişkin dekont örneği,
bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur. Ankara İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının
09/08/2010 tarih ve 10 sayılı karan ile 4077 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanunun 10/B maddesi gereği
tüketicinin 1.930,00-TL yapılandırma ücretine ilişkin talebinin reddine karar vermiştir. Bir mal veya hizmeti
ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler tüketicidir (4077
s.K.m.3/e). Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal
sunan gerçek veya kamu tüzel kişileri de satıcı sayılır(4077 s.K.m.3 g). Mal veya hizmet piyasalarında tüketici
ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır (4077 s.K.m.3/h). Mevcut
davada taraflar arasın da kj Hukuki ilişki kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu tür uyuşmazlıklarda
tüketici mahkemeleri görevlidir.(4077s.K.m.lO, 10/B.l 1.23. 30)
Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu hallerde Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri de görevlidir. Ancak dava
değeri itibarı ile verecekleri kararlar 4077 sayılı Kanun 22/5 madde uyarınca ilam hükmünde veya delil
mahiyetinde olacaktır. Konut kredisi sözleşmesi, ödeme planı, yapılandırma sırasında alman komisyon ve masraf
miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık alman tüketici kredisi nedeniyle faizlerdeki
düşme nedeniyle banka tarafından yapılan yapılandırma işleminde masraf ve komisyon istenip istenemeyeceği
konusundadır. 4077 s.K. 6 maddesinde yapılan düzenlemeye göre, satıcı ve sağlayıcının tüketici ile müzakere
etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi
niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şart
sayılır. Buna göre sözleşmedeki bir hükmün haksız şart olarak değerlendirilebilmesi ipin; 1) Satıcı tarafından
müzakere edilmeden sözleşmeyi tek yanlı olarak konulmuş olması. 2) Tarafların hak ve yükümlülüklerinde
tüketici aleyhine bir dengesizlik oluşturması, 3) Bu durumun iyi niyet kurallarına aykırı olması gerekir. Taraflar
arasında tanzim edilen sözleşmenin tamamı veya sözleşmedeki bir veya birkaç hükmün haksız şartın kabulü için
yukarıda belirtilen bu şartların tamamının aynı anda bulunması zorunludur. Sözleşme incelendiğinde, kredi kartı
ücreti, kredi kartı yıllık aidat bedeli ve hesap işletim ücretine ilişkin hükmün banka tarafından tek taraflı olarak
sözleşmeye konulduğu, bu durumun tüketici ile müzakere edilmediği, aksine bir iddianın bulunmadığı, sözleşme
de bu konuda hüküm olmadığı, bu düzenlemenin tüketici aleyhine dengesizliğe sebebiyet verdiği anlaşıldığından
bu hükmün haksız şart niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. (Aynı görüşte 13 H.D. 03/03/2008, 2007/11236 E.,
2008/2982 sayılı kararı.) Konut Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde: 27.09.2007 tarihinde davacının aylık 1,28
faizle, 60 ay vadeli 130.000.00-TL konut kredisi kullandığı, aylık 3.117,00-TL taksit ödemesi kararlaştırıldığı
anlaşılmıştır. Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi kurulu raporlarında: Taraflar arasında
27/092007 tarihli Konut Kredi sözleşmesi imzalandığını, aylık 1.28 faiz, 60 ay vade 130.000,00-TL kredi
kullanıldığını, taksit miktarının 3.117,00-TL olduğunu, 30 aylık ödemeden sonra faiz oranının %Ö,89 oranına
indirilerek ödeme konusunda tarafların anlaştıklarını, faiz oranının sabit olarak belirlendiğim, konut finansman
kuruluşu tarafından erken ödeme ücreti talep edilebileceğini, banka uygulamasının yerinde olduğunu
bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve delil durumuna uygun bulunmuş olup, teknik
değerlendirmeleri mahkememizce kabul edilmiş ancak, hukuki nitelendirmeye yönelik sonuç bölümüne itibar
edilmemiştir. 4077 s.K.m. 10/B maddesinin 14.fıkra hükmüne göre faiz oranının sabit olarak belirlenmesi
halinde bir veya birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması halinde konut finansman kurulu erken ödeme
ücreti talep edebilir. Erken ödeme ücreti %2 oranını geçemez. Kredi taksitlerinin vadesinden önce erken
ödenmesi ya da borcun tümüyle ödenmesi halinde banka %2 oranını aşmayacak şekilde erken ödeme ücreti talep
edebilir. Bankanın bu oranı azami miktarda kullanabilmesi için bunun haklı gerekçesini tüketiciye bildirmesi
zorunludur. Mevcut olayda erken ödeme olduğu kabul edilemez. Yapılan işlem piyasada faiz oranlarının düşüşü
ile birlikte bankalar arasındaki rekabet ile birlikte bankaların faiz oranında kendiliğinden ve talep üzerine
yaptıkları indirimlerdir. Her şeyden önce belirtmek gerekir ki sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan
sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün değildir. Ancak serbest
piyasa koşulları nazara alındığında kredi kullanan tarafın krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha
uygun şartlarda kredi alabileceği düşünüldüğünde bankaların yoğun bir şekilde yapılandırma adı altında yeni bir
uygulama geliştirdikleri görülmektedir. Tüketici Kanununun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan birisi
bilgilendirme aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda esasen bankalar kredi verdiklerinde masraf komisyon. Ve
eğer tüm giderler dahil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı ve sabit aylık ödeme yaparak bunu
tüketiciye bildirmek durumundadır. Ancak piyasa koşullarında yoğun rekabet nedeniyle bankaların mümkün
olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yaparak bilahare masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz
oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar. Tüketici Mevzuatı yönüyle bu durumun kabulü mümkün değildir. Somut
olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi
insiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dahil olmak
üzere net biçimde ve kalan süre için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç
yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden
ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, Hakem Heyeti kararı, Konut Kredisi Sözleşmesi, ödeme planı,
bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma
talebini kabul ettiği, bu nedenle masraf, komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun
olmadığı, aksi halin haksız şan niteliğinde olacağı, yapılandırmanın tümüyle bankanın insiyatifinde olduğu, bu
işlem kabul edildiğinden ayrıca masraf ve komisyon talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından,
davanın kabulüne, hakem heyet kararının iptaline, dava konusu 1.930,00 TL nin davalıdan tahsilime, davacı
tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle.
HÜKÜM
1-Davanın KABULÜNE,
2-Ankara İl Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 09.03.2010 tarih ve 30 sayılı kararının İPTALİNE,
3- Dava konusu 1.930,00-TL'nin davalıdan TAHSİLİNE, davacı tarafa ÖDENMESİN E, 4-Davacı taraf
kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T uyarınca 550 TL ücreti vekaletin davalıdan
alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 10,00 TL dava açma, 12,00 TL P.P., 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere
toplam 322,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6- Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 18,40 TL başvuru ve 114,64 TL nispi karar ve ilam harcı olmak
üzere toplam 133,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekili yüzlerine karşı, gerekçeli karar tebliğinden itibaren 15 günlük temyiz yolu
açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14.04.2011
T.C YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9823
KARAR NO : 2011/19204
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Ankara 7. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2011
NUMARASI : 2010/858-2011/309
DAVACI : …. vekili avukat …
DAVALI : …bank A.Ş. vekili avukat …..
Taraflar arasındaki tüketicinin hakem kurulu kararına itirazı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz
edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve
yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.12.201.1 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. Al kan M,A.Esmer R.Ünal Cİlgün A.S.Erkuş