Mesajı Okuyun
Old 18-05-2007, 08:08   #9
Avukat Neslihan

 
Varsayılan Karar

T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi

Esas: 1997/3230
Karar: 1997/3955
Karar Tarihi: 23.06.1997

ÖZET: Bu yerlerin de mer'adan açma olduğunun belirlenmesi halinde dava konusu taşınmazın dört tarafının mer'a ile çevrili bulunması karşısında taşınmazın öncesinin mer'a olup olmadığı hususunun düşünülmesi ve taşınmazın bulunduğu köye mer'a tahsisi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tahsis kararı ve krokisi getirtilerek bu taşınmazın tahsis kararı kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması gerekir. Davacılar vekili bu taşınmazları atiye terk ettiklerini bildirmiş, davalılar da bu isteği kabul etmişlerdir. Bu durumda HUMK'nun 185/1. maddesi uyarınca olayda atiye terk durumu vardır. Davayı geri alan davacı bununla talep sonucundan yani hakkının özünden feragat etmemekte sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açma hakkını saklı tutmaktadır.

Dava: S.D. ve müşterekeleri ile S. Köyü Muhtarlığı, Hazine, müdahiller Z. B. ve müşterekleri aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Meriç Asliye Hukuk Hakimliği'nden verilen 23.12.1987 gün ve 329-366 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacılar, murisleri ve babalarından intikalen ve satın alma ile zilyetliğe dayanarak 13 parça taşınmazın adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerder. Mahkemece 7 parça taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne, 6 parça taşınmaz hakkındaki davanın atiye terk nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm kabul edilen taşınmazlar yönünden Hazine vekili, reddedilen taşınmazlar yönünden de davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre hüküm fıkrasının 1 bendinde yazılı S. Köyü A. mevkiinde kain, 2 fıkrasında yazılı aynı mevkiide 2520 metrekare yüzölçümlü, 4 fıkrasında yazılı aynı mevkiide 1200 metrekare yüzölçümlü, 5 fıkrasında yazılı B. mevkiinde 2345 metrekare yüzölçümlü, 6 fıkrasında yazılı A. mevkiinde 2200 metrekare yüzölçümlü, D. mevkiinde 2310 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar hakkındaki Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Yasa'ya uygun bulunan bu taşınmazlarla ilgili hüküm bölümlerinin ONANMASINA,
Hüküm fıkrasının 3 bendinde yazılı aynı köy T. veya K. mevkiinde bulunan 9750 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ile atiye terk nedeniyle davanın reddine karar verilen 6 parça taşınmaz hakkındaki Hazine ve davacılar vekilinin temyizine gelince: Hüküm fıkrasının 3. bendinde yazılı taşınmazın doğu, batı ve kısmen güneyinde eylemli olarak mer'a bulunmaktadır. Bu taşınmazın kuzey sınırında bulunan Ü.'ye ait yerle güney sınırında kısmen bulunan H.'ye ait yerlerin öncesinin sınırlarında bulunan mer'a ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, mer'adan açılıp açılmadığı hususlarının bilirkişi ve tanıklardan sorulması, ziraatçı bilirkişiden de Ü. ve H.'ye ait taşınmazların toprak yapısı ve bitki örtüsü itibariyle sınırlarındaki mer'a bitki örtüsü ile benzerlik taşıyıp taşımadığı ve öncesinin mer'a ile ilgisi bulunup bulunmadığı hususunda ek rapor alınması gerekir. Bu yerlerin de mer'adan açma olduğunun belirlenmesi halinde dava konusu taşınmazın dört tarafının mer'a ile çevrili bulunması karşısında taşınmazın öncesinin mer'a olup olmadığı hususunun düşünülmesi ve taşınmazın bulunduğu köye mer'a tahsisi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tahsis kararı ve krokisi getirtilerek bu taşınmazın tahsis kararı kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması gerekir. Davacının temyizine konu atiye terk edilmesi nedeniyle reddine karar verilen taşınmazlara gelinceavacılar vekili bu taşınmazları atiye terk ettiklerini bildirmiş, davalılar da bu isteği kabul etmişlerdir. Bu durumda HUMK'nun 185/1. maddesi uyarınca olayda atiye terk durumu vardır. Davayı geri alan davacı bununla talep sonucundan yani hakkının özünden feragat etmemekte sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açma hakkını saklı tutmaktadır. Feragatda ise feragat eden taraf davayı tekrar açamaz. Açarsa davalının kesin hüküm itirazı ile karşılaşır. Bu durumda atiye terk edilen taşınmazlar hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığı denilmesi gerekirken açıklandığı gibi kesin hüküm oluşturacak şekilde feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
Hüküm fıkrasının 3. bendindeki taşınmaz ile atiye terk edilen taşınmazlar hakkındaki karar yukarıda açıklanan nedenlerle isabetsiz olduğundan davacılar vekili ile Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu taşınmazlarla ilgili bölümünün BOZULMASINA ve 2500 lira peşin harcın istek halinde davacılara iadesine 23.6.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.