Mesajı Okuyun
Old 17-05-2012, 14:00   #25
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Öncelikle Sayın Özmen, Seçtiğiniz yol hangisi olursa olsun size bol şans ve başarılar diliyorum. Ben de kendimden bazı örnekler vererek bağlı çalışan birinin durumunu anlatayım. Siz de karşılaştırma yaparak daha doğru karar verme fırsatı bulursunuz.

*8 yıldır bilfiil avukatlık yapıyorum ve mesleğime tüm hezeyanlara rağmen hala aşığım.

*Şu anda bağlı çalışan avukatlardanım ve çalıştığım ofis İzmir'in en büyük 3'ü arasına girecek, ihtisaslaşma olan, icra, dava, ceza gibi bölüm ayrımlarının olduğu bir büro ve burada da 5. yılımı doldurdum. Ben dava bölümünde özellikle de Fikri Mülkiyet ve Ticaret Hukuku alanında çalışıyorum, yaptığım iş, danışmanlık, sözleşme hazırlamak, davaların ilk aşamasından son aşamasına kadar her anlamda takibini içeriyor. (müvekkille ilk görüşmeden son görüşmeye kadar ben yaparım, hatta vekalet ücreti ödemelerini aksattığında yahut masraf göndermediğinde de ben isterim, bu yönden kendi ofisim olsa da böyle olurdu, fark yok.) Buradan önce de 2 yıl yoğun olarak icra yaptığım bir büroda çalıştım.

*Müvekkillerle iletişimim son derece rahattır çünkü özellikle müvekkil görüşmesi anlamında küçük bir ofiste edinebileceğim tecrübeyi sanıyorum burada en az ikiye üçe katlamışımdır. 5 yılda elimden geçen dava sayısı 700'ün üzerindedir. Bu anlamda hızlı çalışmaya da fazlaca alışkınım. Çalışmayı çok seviyorum, yoğunluk beni korkutmaz aksine daha fazla motive eder.

Şimdiiiii tüm bunları alalım... Böyle bir insanın ofisini açmasını beklersiniz değil mi? Ama ben açamıyorum... Neden? Çünkü;

**Aynen dediğiniz gibi her ay gelen belli bir para olmasına (maaş sistemi) alıştım. Aşırı hırsları olan, zengin olacağım hayalleri kuran bir insan hiçbir zaman olmadım...

**Yıllar geçtikçe hevesim kırılıyor, ortaklık yapabileceğim birisi ile rastlaşmadım ya da rastlaştıklarımın kendi ofisini açabilme durumu olmadı...

** Yıllar geçtikçe hayat standartları arttı ve ben bu standartları büro açtığımda yakalayamazsam diye çekinmeye başladım...


Özellikle son bir kaç aydır kendi ofisimin hayali ile yanıp tutuşuyorum ben de!
Çok istiyorum artık. Fakat ilk zamanki cesaretimiz kırılmış vaziyette. İşin içine girdikçe, müvekkilleri daha iyi tanıdıkça işin kötü taraflarını da daha fazla görüyor ve kendinizi geri çekmeye başlıyorsunuz.

Bu nedenle şimdiki aklım olsa 2. yılım bittiğinde kendi ofisimi açardım.
Muhtemelen bir kaç yıl sonra da bugünkü aklım olsa bugün kendi ofisimi açacağımı söylüyor olacağım. Birilerinin beni dürtmesi ve harekete geçirmesi lazım.

Size tavsiyem, mutlaka tecrübe edinin. Kendi ofisinizi açıp da müvekkillerinizi tecrübe edinmek adına kullanacağınız bir deneme tahtası olarak görmeyin. Tecrübesizliğiniz nedeni ile insanların hak kaybına sebep olursanız bunun vicdan azabını yaşarsınız. Ancak kendi ofisinizi açmak gayesinde iseniz de sakın 2 yılı geçirmeyin.

Ben de bu başlık altındaki yazıları okumaya devam edeceğim. Böylece kendi ofisimi açmak adına beni dürtecek güç THS olabilir.

Bizim mesleğimiz bağımsız yapılması gereken bir meslek. Özellikle de belli bir hukuk nosyonuna sahipseniz kesinlikle başka bir meslektaş yanında çalışarak mutlu olmak mümkün değil. (En azından ben artık mutsuzlaşmaya başladığımı hissediyorum...)

Kıssadan hisse: Benim gibi geç kalmayın fakat hiç bir tecrübeniz yoksa çok acele de etmeyin!
İşimiz ve sorumluluklarımız ağır.