Mesajı Okuyun
Old 26-12-2006, 18:06   #19
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan

BAŞLANGIÇ (*)
(Değişik: 4121 - 23.07.1995) Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkilap ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

(Değişik ibare: 4709 - 3.10.2001 / m.1) "Hiçbir faaliyetin" Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkilapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,

(*) - Bu Anayasa, 07.11.1982 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiştir.

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

BİRİNCİ KISIM
GENEL ESASLAR
I. DEVLETİN ŞEKLİ

MADDE 1 - Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. CUMHURİYETİN NİTELİKLERİ

MADDE 2 - Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

III. DEVLETİN BÜTÜNLÜĞÜ, RESMİ DİLİ, BAYRAĞI, MİLLİ MARŞI VE BAŞKENTİ

MADDE 3 - Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı "İstiklal Marşı"dır.

Başkenti Ankara'dır.

IV. DEĞİŞTİRİLEMEYECEK HÜKÜMLER

MADDE 4 - Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
. İNKILAP KANUNLARININ KORUNMASI

MADDE 174 - Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılâp kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz

yukardıdaki maddeleri başlangıç kısmındaki cumhuriyetin tanımı nitelikleri ,2. maddenin başlangıç hükümlerine atıf yapması anayasanın yürütmü,yargı, yasama ile ilgili hükümler anayasanın geneline dağılmış devletin yönetim şekli,kuvvetlerin dağılımı vs hepsini dikkate aldığımızda bu maddenin değiştirilemeyeceği açıktır.
şunu yaparsak sanırım sonuca daha kolay varırız
sohbete katılan arkadaşlar anayasa mahkemesinin üyeleri olalım söz konusu madde değişikliğine ilişkin itiraz önümüze gelsin inceleyelim bu noktada ben gelen itirazı redederim diyebilirmiyiz
çünkü bundan sonraki hamleyi hepimiz görürüz çünkü aynı hamleyi anayasada mevcut yasa koyucu ilk hamle yapmış ;
+(3+1), atılmak istenen hamle -(1+3) sonuç anayasa diye bir şey kalmaz ortada, değişikliğin amacı ne olabilirki 4. madde neyi koruma altına almıştır bu maddenin değişimiyle hangi maddeler korumasız kalacaktır madde değişikliğindeki amaç nedir varılacak sonuç nedir
anayasa mahkemesi üyesi olarak böyle bir değişikliğe olumlu oy kulanabilirmisiniz
belki husus yasa tekniği ilgili açıklanabilir 4. madde 3. maddenin son fıkrası olarakta düzenlenebilirdi veya ilküç madde birer son fıkra eklenerek aynı hasasiyet belirtebilirdi fakat yasa koyusu hasasiyetini keskin bir ifadeyle belirtmek için yeni bir madde başlığı açmış "değiştirilemeyecek hükümler" diye 4. maddede ilk üç maddeyi koruma altına almıştır.fikrimce yaptığı işlemde yasa tekniği açısında doğrudur
ama "kaş yapayım derken göz çıkarmış diyenlerde olabilir"
saygılarımla