Sayın "bir dost",

Amacim milyonlarca insanı huzursuz yapan deprem afetine dayanıksız yapılar (ozel ve kamu, kamu yapilari ile ilgi bir seyler yapilmakta ancak onlar da gereken hizda yürümemektedir. Teknik uzmanlarin 3 yil icinde vermesi gereken bir genel bilgi icerigi olabilecek viadukler konusunda Kandilli Rasathane Müdürü Sn. Işıkara'dan ogrenilmesi işin hiç de ciddi ele alinmadiğının bir göstergesidir.) konusunda bir ilerleme kaydedebilmek.

Tahmin ettiginiz uzere su veya bu memur veya hukumet uyelerini cezalandirmak degil.

Sosyal devlet tarifine uygun tedbirlerin gerceklestirilmesi yonunde ilgili kamu gorevlilerini zorlamak.

Bu milyar dolarlara (Turkiye bunun altindan kalkabilir) mal olacak bir "seferberlik" hadisesidir ve bugune kadar cok az sayida yapida (ve sadece Istanbul'da) yapilan guclendirmeler haricinde bir faaliyet olmamistir.

Başbakanlık sitesinin deprem bölümüne girdigim zaman bu konunun ileriye dönük projelerin arasında bile yer almamasi kamu gorevlileri ve yürütme erkinin tam bir gorev ihmali icinde olduğu kanımı daha da guclendirmiştir.

Toplum bu devasa konuda kendi kendine organize olamamaktadır. Kamu hizmeti ile ilgili görevliler de görevlerini layıkıyla yapmayınca vahim bir durumla karşılaşmış oluyoruz.

Zaten yukardakileri tek ben degil basta rahmetli Aykut Barka olmak uzere teknik uzmanlarin bir cogu bu konuyu gundeme getirmis ve getirmektedirler.

Ancak, ilgililerin pek etkilendigi soylenemez. Onun uzerine ilgilerini cekmek icin bu suc duyurusu aklima gelmistir (belki su anda baska vatandaslar, STK'lar da yapiyor veya yapmis olabilirler ama ben duymadim.Fazlanin da zarari yok sanirim).


Onerdiginiz gibi baska hukukcu meslektaslariniza da danisacagim. Gelismeler hakkinda sizi bilgilendirecegim.

Ilgi ve yardimlariniz icin tesekkur ederim.

Saygilarimla,
Erdal