Mesajı Okuyun
Old 27-09-2005, 17:10   #2
Mecit Tav

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,bu konuda çok haklısınız.Özellikle hakimlere ihtisas mahkemeleri ve ihtisas konuları ile ilgili gerekli eğitim verilmeden bu şekilde çeşitlendirme yapılıp,sonradan görevlendirme ve yetkilerde bu nazara alınmaksızın herhangi bir ihtisas mahkemesine konu ile ilgisiz,o alanda çalışmamış bir hakimin görevlendirilmesi (örneğin yıllarca ceza mahkemesinde çalışmış hakimin İş Mahkemesinde görevlendirilmesi) halinde yargının gecikmesine sebep olunabilmektedir.Örnekler çoğaltılabilir.Oysa yargı sistemi oturmuş birçok ülkede özellikle Avrupa ülkelerinde bu şekilde bir mahkeme çeşitliliği yoktur. Önemli olan gerçekten iyi yetiştirilmiş hakimlerin kürsüde oturması ve hakimlerin iyi seçilmiş olmasıdır.Bir dönem pantolonundaki ütüye göre veya dünya görüşüne göre mesleğe hakim alındığı nazara alınırsa asıl hassasiyet göstermek gereken konunun bu olduğu görülür.Çünkü hakimlik niteliklerine sahip hakim kısa zamanda görev yapacağı her mahkemeye uygun donanıma ve bilgi birikime sahip olabilmektedir.Birçok avukatı kıskandıracak derecede zengin kütüphanesi olan ve çok başarılı olan hakimler de gördük.Ancak ne yazıkki etnik kökenleri sebebiyle bu hakimlerin tayin kararnamelerinde sürgün yeri tabir edilen bölgelere tercihan gönderildiklerini de gördük.Problemin büyüğü ihtisas mahkemeleri kurmak vs.değil mesleğe iyi seçerek hakim almak ve meslek içinde iyi yetiştirmektir.