Mesajı Okuyun
Old 06-11-2012, 09:18   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/11073
Karar: 1999/14219
Karar Tarihi: 15.11.1999

ÖZET: Altın para herhangi bir mal hükmünde olup, muayyen bir bedel olarak kabulü mümkün değildir. Merciin altın para dışında tespit edilen altın miktarının geçerli sayılacağı düşüncesi de yasaya uygun değildir. Takip konusu senet bedeli <100 gr. Altın> olarak tespit edilmekle açıklanan kuralın dışında tutulamaz. Altının 22, 18, 14, 24 gibi ayarlar taşınması ve yazılı bedelin hangi ayarda tahsili gerektiği dahi muhakemeye muhtaçtır. Senet bedelinin altın para veya belli gramda altın olarak düzenlenmesi halinde dahi Bono vasfı bulunmadığından takibin iptaline isabetsizdir denmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir.

(6762 S. K. m. 688) (2004 S. K. m. 170/A)

Mahalli mahkemesinden verilen kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 04.08.1999 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

TTK. nun 688/2. madde hükmü gereği bir senedin bono sayılabilmesi için kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme kaydını ihtiva etmesi gerekir. Merci kararında da yer verilen 28.07.1941 tarih ve 32/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi altın para herhangi bir mal hükmünde olup, muayyen bir bedel olarak kabulü mümkün değildir. Merciin altın para dışında tespit edilen altın miktarının geçerli sayılacağı düşüncesi de yasaya uygun değildir. Takip konusu senet bedeli <100 gr. Altın> olarak tespit edilmekle açıklanan kuralın dışında tutulamaz. Altının 22, 18, 14, 24 gibi ayarlar taşınması ve yazılı bedelin hangi ayarda tahsili gerektiği dahi muhakemeye muhtaçtır. Senet bedelinin altın para veya belli gramda altın olarak düzenlenmesi halinde dahi 688/2 madde koşullarını taşımayacağı cihetle bono vasfı bulunmadığından İİK. nun 170/a madde hükmü gereğince takibin iptaline isabetsizdir denmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İKK. nun. 366. ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.11.1999 gününde oybirliği ile karar verildi ()