Mesajı Okuyun
Old 25-02-2008, 17:16   #16
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Alıntı:
Siz de teslim görevinizi yerine getiremediğiniz için BK 249 ve devamı maddeleri gereğince karşı tarafın akdi fesih hakkı doğar. Bu da zaten sizin istediğiniz bir durum olur.

Sn.Av Suat Ergin,

ilk yorumumda yukarıdaki alıntıda görüldüğü üzere BK 249 ve devamından zaten söz etmiştim.

ayrıca, yukarıdaki yorumlarımın hiç birisinde teslim olgusunu tartışmadım, hepsinde de eğer teslim almadıysa veya teslim edilmediyse ifadelerini kullandım.

Alıntı:
Kimse kiraladığı yere hemen yerleşmeye zorlanamaz. Memurdur, tayin beklerken yer kiralamıştır. İşlemler 3-4 ay süreceği için, mecuru boş bırakmış olabilir.
Ancak bu durumda kira bedelini öder. Somut olayda ise taşınmazı da kullanmıyor, kira bedelini de ödemiyor, iki olgu birleştiği vakit kiracının kira sözleşmesinden dönme niyetinde olabileceği varsayımı çağrışıyor. Kiralayan, sözleşme süresine ait kira bedelini tahsil etmek niyetinde olmayıp mümkünse taşınmazını yeniden kiraya vermek isteğinde olduğuna göre,

eğer kiracı sözleşmeden cayma eğiliminde ise (yani tahmin doğru ise) bu anlamdaki bir ihtarname ile kiracı da sözleşmenin feshine yönelebilir.

Eğer kiracı sözleşmeden caymayı hiç istemiyorsa bu ihtar üzerine şunu diyebilir, "işte kira bedellerini ödüyorum, ben canımın istediği zaman mecura girerim, istersem hiç girmem"

O zaman kiralayanın yapacağı bir şey kalmaz. Sözleşmedeki kira bedellerini tahsil ederek, sözleşmeyi sürdürür.

Bir de şöyle düşünelim, biri geldi taşınmazı kiralamak istedi, koşullarda anlaştınız, sözleşmeyi imzaladınız, anahtarı da verdiniz. Sözleşmede kiracının tebligat adresi (ki çoğu zaman böyledir) kiralanan mecurun adresi. Yani kiracının başka adresi yok. Sözleşme noterden yapılmadığı zaman (ki çoğu zaman böyledir)bu adrese 35.e göre tebligat şansı da yok.

Kira bedellerini alamıyorsunuz, kiracı ortada yok, ne parayı tahsil edebiliyorsunuz, ne de ihtar tebliğ edebiliyorsunuz.

Malınızdan faydalanamıyorsunuz, kirasını alamıyorsunuz, başkasına kiraya da veremiyorsunuz, ööööle karşıdan bakıp ah çekiyorsunuz. Taşınmazda kullanım veya herhangi bir eşya olmadığına göre fiilen tahliye gerekmiyor. Yani icra dairesine başvurarak tahliye ettirmenize dolayısı ile mutlaka elinizde bir tahliye kararı olmasına ihtiyacınız yok.

Bu durumda, taşınmazı başkasına kiraya verseniz, sonra ilk kiracı gelse burayı bana kiraya vermiştin dese sizden ne talep edebilir? BK 249a göre kiralananı kullanılmaya salih halde bulundurmanızı isteyebilir, peki siz kiralananı böyle bulundurmuyorsanız ne yapar? 249/2'ye göre sözleşmeyi feshedebilir.

Buradaki malikin haklılığını veya iyiniyetini ortaya koymak için göndereceği kiralananı kullanılmaya hazır halde teslime hazır olduğunu bildirmesinde ne sakınca veya engel vardır.

Kaldı ki, malik kötüniyetli olarak iki farklı kişiye aynı anda kiraya verse dahi taşınmazdan istifade edemeyen kiracının talep edebileceği başka bir şey var mıdır? Yoksa yalnızca duruma istinaden kirayı ödemekten imtina ederek sözleşmeyi fesih mi edebirlir?

Sn.Ergin,
şimdi bu yazdıklarımdan da alıntı yapıp yeni açılımlarla konuya devam edeceğiniz içime doğdu. Ya da size çok malzeme verdim gibi geldi. her nerden çıkardımsa artık::))