Sevgili meslektaşlarım, sizlerle tartışmak istediğim konu CMK madde 127 ve devamında düzenlenen EL KOYMA müesesesi..
Kanunda "elkoyma kararının bır tedbir olduğu, hakim onayına sunulmasının zorunlu olduğundan bahsedilmiş, ve bu konuda eşyasına el konulan kişi hakimden herzaman bu konuda bir karar vermesini isteyebilir"...demiştir.
CMK nın ılgılı tüm bu maddelerine rağmen uygulamada hakimler soruşturma sırasında elkonulmuş eşyanın iadesi ile ilgili kararları (nedenini anlamadığım bir sebeple) hükümle birlikte karar verilmesi şeklinde bır gerekçe ile gecirktirmekte ve bu sayede yargılama sırasında eşyasına el konulmuş..sanık, mağdur. müdahil veya 3. kişileri zor duruma sokmaktadır..
Örneklemek gerekirse yargılama sırasınde hakkında el koyma kararı verilmiş bir otomobil hüküm verilinceye kadar (agır ceza dosyalarında 2-3 belkı 5 sene)YEDİEMİNLİKTE kalmakta ve iade sırasında YEDİEMİNLİK ücretleri araç sahiplerinden alınmakta....Aynı zaman araçlar uzun yıllar çürümeye terkedılıyor..
Bu konuda yaptığım araştırmalarda açıklayıcı bir yargıtay kararına da rastlayamadım..
Üstelik elkoyma kararı verilmiş eşya hakkında herangi bir müsadere talebi olmamasına ragmen, iade kararının hükümle birlikte (hatta bazen karar kesinleşince )degerlendırılmesı bence insanları MAĞDUR etmekte..
Kanunda bununla ılgılı süre yönünden bir kısıtlama olması gerektıgı dusuncesındeyım...saygılar...