Mesajı Okuyun
Old 23-02-2004, 16:35   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Oy Çokluğu İle Beraat Etmişti.

Yargıda ilk istifa
Yargı üyelerini de hedef alan Neşter-2 soruşturması sürerken, Yargıtay'da "rüşvet aldığı iddiasıyla" yargılanan ilk hakim olan Hüsnü Çağlayan, istifa etti.


Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın Neşter-2 operasyonu sürerken Yargı üyelerine yönelik, 'Çürük elmalar ayıklanır. Şerefiyle işini yapmayanlar içimizde barınamaz' ve 'Yargıyı karalatmayız' sözlerinin ardından ilk istifa geldi. Yargıtay'da "rüşvet aldığı iddiasıyla" yargılanan ilk hakim olan Hüsnü Çağlayan, istifa etti.

Hüsnü Çağlayan, Yargıtay Başkanlığı'na sunduğu istifa dilekçesinde, bir süre önce "asılsız bir iddia sonucu" Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda yargılandığını ve aklandığını belirtti. Beraate yönelik yapılan itirazların da Genel Kurultarafından reddedildiğini anımsatan Çağlayan, dilekçesine şöyle devam etti:

"Ancak bu aklanma durumuna rağmen 16 yıldır gerek tetkik hakimi gerekse üye olarak çalıştığım 14. Hukuk dairesinde, daire başkanı ve diğer bir kısım üye arkadaşlarımın tarafıma karşı olumsuz tutumları ile karşılaştım.

VİCDANIM RAHAT

Evrensel hukuk kuralları, kişinin asılsız saldırılar ve iftiralar karşısında sığındığı tek yerin, yine hukuk kuralları olduğunu söylemektedir. Beraat eden birisi olarak değil, vicdanen de çok rahat bir kişi olarak, tarafıma gösterilen bu tutumu anlayabilmiş değilim.

Yüce Yargıtay Ceza Genel Kurulu hakkımda bu beraat kararını alırken, hukukun genel kurallarına ve tüm delilllerin lehimde olmasına dayanmıştır.Fiilin sırf iddiadan ibaret olması ve her üye için de her zaman yapılabilecek olan bir iddia ve suç atma olasılığı karşısında bu kararını vermiştir. İddialarımı, söylediklerimi, savunmalarımı doğrulayan ayrı bir soruşturma da bugünlerde yine Yargıtay'da başka üyeler çerçevesinde devam etmektedir.

NEŞTER-2 ÖRNEĞİ

Benimle hiçbir ilgisi bulunmayan Neşter-2 adı altında devam eden bu soruşturmada bir çok üyenin ismi geçmekte, her zaman yüce adaletin bu tür söylentilere karıştırılabileceği gerçeği de varsayımlar önüne geçmiş bulunmaktadır. Her iddianın ispatı gerekir. Ispat edilemeyen iddialar asılsız duruma düşerler. Bana atılan iftiralar başka üyelere saygınlığının, yıpratılmaması için çok sevdiğim kutsal yargı görevi olan Yargıtay üyeliğinden hiçbir makam ve kişinin etkisi olmaksızın kendi isteğimle emekli olmam gerektiğini anladım."

"DAİREDEN AYRILSIN" BAŞVURUSU

Hüsnü Çağlayan, beraat etmesine rağmen, görev yaptığı 14. Hukuk Dairesi'nde diğer üyelerin tepkisiyle karşılaşmıştı. 14. Hukuk Dairesi Başkanı'nın geçtiğimiz günlerde, Yargıtay Başkanlığı'na, Dairenin diğer üyelerinin onayıyla, "Çağlayan'ı başka daireye alın" şeklinde bir başvurusu olmuştu.

"BASKI VARDI"

Hüsnü Çağlayan'ın avukatlığını üstlenen Sadık Erdoğan, Çağlayan'ın beraat etmesine rağmen, üyelerin büyük tepkisine ve baskısına maruz kaldığını belirtti. Erdoğan, Yargıtay Başkanlığı'nın Çağlayan'a "istifa" etmesi yönünde herhangi bir telkinde bulunmadığını, Çağlayan'ın üyelerin tepkisi nedenle böyle bir karar aldığını kaydetti.

DİSİPLİN KURULU'NDA

Hüsnü Çağlayan'ın durumu Yargıtay Disiplin Kurulu'nun da gündemine gelmişti. Disiplin Kurulu, önümüzdeki günlerde Yargıtay Birinci Başkanı Eraslan Özkaya Başkanlığında toplanarak Çağlayan'a disiplin cezası vermeyi öngörüyordu.

PASTIRMA SUCUK DAVASI

Hüsnü Çağlayan'ın yargılanmasıyla Yargıtay tarihinde ilk kez bir üye, rüşvet suçundan hakim karşısına çıkmıştı.14. Hukuk Dairesi üyesi Çağlayan'ın, sanık aleyhine verilen mahkumiyet kararını bozduracağı gerekçesiyle 10 bin doların yanı sıra pastırma, sucuk gibi hediyeleri kabul etiği öne sürülmüştü.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Çağlayan'ın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda yargılanması sırasında "yargıdan bu çamur temizlenmelidir" diyerek hapis cezası ile cezalandırılmasını istemişti. Ancak, Çağlayan, oy çokluğu ile beraat etmişti.

(ANKA)