Mesajı Okuyun
Old 08-08-2011, 12:39   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan JACELYN
Zaten orada olayın iş kazası olduğunu ispat edeceksiniz. Eğer işveren süresi içerisinde iş kazası bildiriminde bulunmamışsa bu onun sorunu.

Emin misiniz? Bence öyle değil



T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/4888

K. 2006/7176

T. 29.6.2006

• İŞ KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI ( İş Kazasının SSK'na Bildirilmemesi - SSK'ya İhbar Etme Hususunda Mehil Verilmesi/Olayın İş Kazası Olarak Kabul Edilmemesi Halinde İş Kazasının Tespiti Davası Açılması Gereği )

• İŞ KAZASININ SSK'NA BİLDİRİLMEMESİ ( İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası - SSK'ya İhbar Etme Hususunda Mehil Verilmesi/Olayın İş Kazası Olarak Kabul Edilmemesi Halinde İş Kazasının Tespiti Davası Açılması Gereği )

• TAZMİNAT DAVASI ( İş Kazası Nedeniyle/Kazanın SSK'na Bildirilmemesi - SSK'ya İhbar Etme Hususunda Mehil Verilmesi/Olayın İş Kazası Olarak Kabul Edilmemesi Halinde İş Kazasının Tespiti Davası Açılması Gereği )

• SSK'NUN OLAYI İŞ KAZASI KABUL ETMEMESİ ( SSK ve İşveren Aleyhine İş Kazasının Tespiti Hususunda Dava Açmak İçin Mehil Verilip Tespit Davasının Eldeki Tazminat Davası Yönünden Bekletici Sorun Yapılması Gerektiği )

506/m. 27, 109

ÖZET : Dava, iş kazası nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Somut olayda, iş kazası Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmemiştir. Bu durumda mahkemece, davacıya iş kazasını SSK'ya ihbar etme hususunda mehil verilmelidir. Kurumca olayın iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde SSK ve işveren aleyhine iş kazasının tespiti hususunda dava açmak için mehil verilmeli ve tespit davası eldeki tazminat davası yönünden bekletici sorun yapılmalıdır. Yerel mahkemece açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmadan, tazminat istemli davada olayın iş kazası olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi D.K. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Dava, davacının maluliyeti ile sonuçlandığı ileri sürülen zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu iddiasına dayalı bu olay nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece davacının iş kazası geçirdiğini ispat edemediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

506 Sayılı Yasanın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında, gerekirse kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.

Öte yandan Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda ( tazminat davaları ) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 506 Sayılı Yasanın 19. maddesinde geçici iş göremezlik hali sonunda kuruma ait veya kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 10 azalmış bulunduğu kurumca tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı, 31. maddesinde kurumun, sigortalıya bağlanacak gelirleri yapılan inceleme ve soruşturmalar sonunda ve gerekli belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde tespit ederek ilgililere yazı ile bildireceği, ilgililerin bağlanan geliri bildiren yazıyı aldıktan sonra bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak kurum kararına itirazda bulunabileceklerini, itirazın reddi hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesiyle kurum kararının kesinleşmiş olacağı, 109. maddesinde de sigortalıların iş görmezlik hallerinin tespitinde, kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanacağı bildirilmiştir.

Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorunudur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Sigortalar Kurumu'nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir.

Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Sigortalar Kurumu'na ihbarda bulunmak, olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Sigortalar Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine iş kazasının tespiti davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak sonucuna göre karar vermektir.

Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın Sosyal Sigortalar Kurumu'nun taraf olmadığı tazminat istemli bu davada olayın iş kazası olmadığının kabulüyle sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 29.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.