Mesajı Okuyun
Old 08-09-2008, 14:37   #3
imge_nil

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/11695

K. 2001/17615

T. 13.11.2001

• KIDEM TAZMİNATI ( Özel Okul Öğretmeni - Bir Eğitim Dönemi İşyerine Gelmeyeceğini Bildirmesi/Akdi Kendisinin Feshettiğinin Kabulü )

• BELİRLİ SÜRELİ HİZMET AKDİ ( Özel Okul Öğretmeni - Bir Eğitim Dönemi İşyerine Gelmeyeceğini Bildirmesi/Akdi Kendisinin Feshettiğinin Kabulü )

• ÖZEL OKUL ÖĞRETMENİ ( Belirli Süreli Hizmet Akti - Bir Eğitim Dönemi İşyerine Gelmeyeceğini Bildirmesi/Akdi Kendisinin Feshettiğinin Kabulü )

• HAKLI FESİH ( Özel Okul Öğretmeni - Bir Eğitim Dönemi İşyerine Gelmeyeceğini Bildirmesi/Kıdem Tazminatı ve Ders Ücreti Talebi )

1475/m.9, 14, 16

ÖZET : Davacı işçi davalıya ait özel okulda 625 sayılı yasaya tabi öğretmen olarak çalışmıştır. 28.5.1999 tarihli dilekçesiyle eşinin yurt dışında görevlendirildiğinden sözederek 1999-2000 eğitim-öğretim yılında yurt dışında olacağını, 2000-2001 döneminde ise görevinin başında olma arzusunu taşıdığını bildirmiştir. Davacının bir eğitim dönemi için işyerine gelmeyeceğini bildirerek işinden ayrılması, sözleşmesini kendisinin feshettiği şeklinde değerlendirilmelidir. Davacının isteğinin izin talebi olarak değerlendirilmesi mümkün görülmediği gibi, ücretsiz izin işçinin tek taraflı isteği ile yürürlüğe konulamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatiyle ders ücretlerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13/11/2001 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Akkın Konyalıoğlu ile karşı taraf adına Avukat Nuri İşken geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı işçi davalıya ait özel okulda 625 sayılı Yasaya tabi öğretmen olarak çalışmıştır. 28.5.1999 tarihli dilekçesiyle eşinin yurt dışında görevlendirildiğinden sözederek 1999-2000 eğitim-öğretim yılında yurt dışında olacağını, 2000-2001 döneminde ise görevinin başında olma arzusunu taşıdığını bildirmiştir. Eğitim dönemi sonunda davacı öğretmen işinden bu şekilde ayrılmıştır. Bir yıl yurtdışında kaldıktan sonra işverence işe başlatılmadığından sözederek kıdem tazminatı isteğinde bulunmuş, mahkemece Milli Eğitim Bakanlığı İzin Yönergesinin 22. maddesi uyarınca 4 yıla kadar izin verilebileceği ve işçinin anılan dilekçesinin izin isteği niteliğinde olduğu gerekçesiyle, isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı İzin Yönergesinin 1. maddesinde yönergenin amacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunlarda yazılı olan izinler konusunun bakanlık personeli yönünden açıklanması olduğu yazılıdır. Davacı ise Milli Eğitim Bakanlığı personeli olmayıp özel okulda görev yapmıştır. Özel okulların anılan bakanlıktan ruhsat alınarak açılması ve bakanlıkça denetlenmeleri bu sonucu değiştirmez. Kaldı ki 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları ile 1475 sayılı İş Kanununda böyle bir izin öngörülmemiştir. Böyle olunca davacı hakkında Milli Eğitim Bakanlığı İzin Yönergesinin uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Davacının bir eğitim dönemi için işyerine gelmeyeceğini bildirerek işinden ayrılması, sözleşmesini kendisinin feshettiği şeklinde değerlendirilmelidir. Davacının isteğinin izin talebi olarak değerlendirilmesi mümkün görülmediği gibi, ücretsiz izin işçinin tek taraflı isteği ile yürürlüğe konulamaz. Davalının böyle bir talebi kabul ettiği de kanıtlanamamıştır. Davacının 1 yıllık belirli süreli hizmet akti sonunda akti yenilemeyerek işyerinden ayrılması yukarda açıklandığı gibi işçinin feshi niteliğindedir. Davacının eşinin yurt dışında bir göreve atanması da davalı işverenin bir eylemi değildir. Bu sebeplerle aktin feshi 1475 sayılı Yasanın 16. maddesinde sayılan haklı fesih hallerinden de değildir. Böyle olunca davacının kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.11.2001 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY: Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının hizmet akdini feshetmeyip işverenden eşinin yurtdışına görevlendirilmesi nedeniyle öğretim döneminde çalışmasını aksatmaksızın bir yıl ücretsiz izin istediği, bu isteği reddedilmemesi üzerine hizmet akdinin askıya alındığı yolundaki güven ile işyerinden ayrılıp tekrar döndüğünde ise alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde olduğundan yerel mahkeme kararının onanması düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.