Mesajı Okuyun
Old 20-03-2018, 11:20   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Anlatıma göre taraflar arasındaki ilişki "inançlı işlem " olarak gözüküyor. İnanç sözleşmelerinin 05.02.1947 T. 20/6 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı gereği yazılı delil ile ispat edilmesi gerekir.Yazılı delil başlangıcı varsa tanık dinlenebilir.Bu şekilde davanın ispatı halinde tapunun eski hale getirilmesi mümkün olabilir.

Adi ortaklık yönünden soruda tek kişilik ortaklıktan söz ediliyor.Fakat TBK.m. 620'ye göre adi ortaklık sözleşmesi 2 veya daha fazla kişinin katılımı ile kurulabilen bir sözleşmedir.Ayrıca ortada adi ortaklık ilişki varsa bu ancak ortaklar arasında ilişki olabilir. Resmi ortak,resmi olmayan ortak diye bir ayırımla adi ortaklığın varlığı savunulamaz.

Adi ortaklık sözleşmelerinin kurulması şekle tabi değilidir. Adi ortaklığın varlığı ve şartları her türlü delille ispat edilebilir.Ortada yasal bir adi ortaklık durumu varsa Adi ortaklık ilişkisinin ispat imkanları yönünden inançlı işleme göre dava avantajlı olduğunu söyleyebiliriz.

Taraflar arasında yazılı inanç sözleşmesi yoksa ve taraflar arasındaki ilişki adi ortaklığa uymuyor ise , tapuda ferağ şeklinde gerçekleşen resmi tapu işleminin ancak yanılma,aldatma ve korkutma gibi irade bozucu nedenlere (TBK.m30 ve dev.) dayalı olarak iptalinin istenebileceğini düşünüyorum.