Mesajı Okuyun
Old 16-12-2010, 13:56   #3
Veli KARATAŞ

 
Varsayılan

10. Ceza Dairesi

Esas: 1992/11529

Karar: 1992/11919

Tarih: 19.11.1992

Esrar bulundurmaktan sanıklar Mehmet ve Hüseyin’in yapılan yargılamaları sonunda; sanık Mehmet’in satmak amacıyla esrar bulundurmaktan eylemine uyan TCK.nun 403/5, 59/2, 31 ve 40. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 726.845.000 TL. ağır para cezası ile sanık Hüseyin’in ise satmak amacıyla esrar bulundurmaktan eylemine uyan TCK.nun 403/5, 59/2, 31 ve 40. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay ağır hapis, 88.733.333 TL. ağır para cezası ile cezalandırılmalarına suça konu esrarların zoralımına dair, (Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 6.7.1992 gün ve 1991/118 E., 1992/59 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık Hüseyin vekili ve sanık Mehmet tarafından istenilmiş sanık Hüseyin yönünden süresinde duruşmalı inceleme isteğinde sanık Mehmet yönünden ise süresinden sonra duruşmalı inceleme isteğinde bulunulmuş, olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı’nın bozma isteyen 28.9.1992 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle sanık Hüseyin hakkında duruşmalı olarak incelenip gereği düşünüldü:

Sanık Memet’in süresinden sonra yaptığı duruşma isteğinin CYUY.nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, sanık Hüseyin hakkında duruşmalı, sanık Memet hakkında duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.

Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine. Ancak:

1- Sanık Memet’in nüfus kaydına aykırı olarak kararda adının "Mehmet" yazılması,

2- Sanık Memet’e ait esrarın 17.445 gram olduğu gözetilmeyerek 17.444,28 gram üzerinden ve küsuratı tama çıkarılmadan eksik ağır para cezası tayin edilmesi,

3- Sanık Hüseyin, Kollukça ve Sulh Ceza Hakimi tarafından alınan savunmalarında suç konusu hint kenevirini içmek için, sonraki aşamalarda ise tohumlarını kekliğe yedirmek amacıyla kurutup bulundurduğunu, ticaret niyetinin bulunmadığını, esrar kullanmadığını söylemiştir. Kişisel ihtiyaç sınırlarını aşmayan 2129,60 gram esrar elde edilebilecek hint kenevirini başkasına devredeceğine ilişkin somut delil bulunmamaktadır. Bu durumda, lehe bir yorumla sanığın suç konusu maddeyi kullanmak için bulundurduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

4- Sanık Hüseyin hakkındaki kabule göre, esrarın küsurunun tama çıkarılmayarak eksik para cezası belirlenmesi,

5- TCY.nin 20. maddesine göre geçici olarak kamu hizmetlerinden yasaklama cezasının 3 yılı geçemeyeceği dikkate alınmadan, Memet hakkındaki oluşa, Hüseyin hakkındaki kabule göre "Ceza müddetlerine eşit müddetle kamu haklarından mahrumiyetlerine" karar verilerek sanıklar hakkında fazla fer’i cezaya hükmedilmesi,

6- Suçu birlikte işlemeyen sanıkların ödeyecekleri miktarın ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, sorumlu olacakları miktarı ifade etmeyecek şekilde yargılama giderinin sanıklardan "müştereken" tahsiline karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları ile sanık Hüseyin vekilinin duruşmadaki sözlü açıklamaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), CYUY.nın 326/son maddesi gereğince sanıkların KAZANILMIŞ HAKLARININ SAKLI TUTULMASINA, 19.11.1992 günü oybirliğiyle karar verildi.