Mesajı Okuyun
Old 28-11-2011, 01:24   #4
O.Özcan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Sayın Law06,

Müvekkilinizin tutukluluğuna ilişkin yargılama ile önceki kesinleşmiş cezasının infazı ayrı ayrı yürüyecek ceza süreç ve işlemleridir.

Öte yandan, hükmün kesinleşmesinden önce vuku bulmuş (TCK.m.63) bir tutukluluk olmadığına göre, tutukluluğun cezadan mahsubu da söz konusu edilemeyecektir.

Saygılar.

Sayın Av. Ömer GÜNTAY,


Tutuklulukta geçen sürenin hürriyeti bağlayıcı cezadan mahsubuna ilişkin görüşünüze katılmıyorum.


Elbette ki mahsubun söz konusu olabilmesi için kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunması gerekmektedir.


Yukarıda ki olaya bakıldığında ise, meslektaşımızın müvekkilinin önceden almış olduğu bir mahkumiyet kararının infazına başlamasına iki hafta kala başka bir soruşturma ya da kovuşturma kapsamında tutuklandığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle önceki mahkumiyet kararına konu işlediği suçun tarihi, tutuklandığı suçun tarihinden evveldir.

Yargıtay'ın yeni kararlarında, mahsup kararının verilmesi için aradığı yeni koşullar dikkate alındığında, meslektaşımızın müvekkili açısından mahsup koşullarının oluştuğu düşüncesindeyim.


Benzer bir Yargıtay kararını cevabımda takdirinize sunuyorum. Saygılarımla.

[FONT='Arial','sans-serif']T.C.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']YARGITAY[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']4. CEZA DAİRESİ[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']E. 2010/4051[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']K. 2010/10765[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']T. 26.5.2010[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']• FİRAR SUÇU ( Tutukluluk Süresinin Başka Suça İlişkin Mahkûmiyetten Mahsubu İçin Mahkûmiyete Ait Suç Tutuklu Kalınan Suçtan Verilen Hüküm Kesinleşmeden Önce İşlenmiş Olması Gerektiği )[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']• TUTUKLULUK SÜRESİ ( Başka Suça İlişkin Mahkûmiyetten Mahsubu İçin Mahkûmiyete Ait Suç Tutuklu Kalınan Suçtan Verilen Hüküm Kesinleşmeden Önce İşlenmiş Olması Gerektiği )[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']• MAHSUBA KONU MAHKUMİYETE AİT SUÇ ( Tutuklu Kalınan Suçtan Verilen Hükmün Kesinleşmesinden Önce İşlenmesi Olduğu - Bunun da Temel Nedeni Sanığın Daha Önceden Tutuklu Kaldığı Süreye Güvenerek Yeniden Bir Suç İşlemesine Engel Olmak Olduğu )[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']5237/m.63[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']ÖZET : Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adli para cezasına hükmedilmesi halinde, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır. Tutukluluk süresinin başka suça ilişkin mahkûmiyetten mahsubu için mahkûmiyete ait suç tutuklu kalınan suçtan verilen hüküm kesinleşmeden önce işlenmiş olmalıdır. Burada önemli olan, mahsuba konu mahkûmiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesidir. Bunun da temel nedeni, sanığın daha önceden tutuklu kaldığı süreye güvenerek yeniden bir suç işlemesine engel olmaktır. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']DAVA : Firar suçundan sanık Mustafa'nın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 298/2, 81/1- son maddeleri gereğince 1 yıl 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16/12/2003 tarihli ve 2002/92 Esas, 2003/138 sayılı ilâmının infazı sırasında, adı geçenin Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/104 Esas sayılı dosyasında hâlen devam eden yargılama nedeni ile 31/08/2008 ve 24/12/2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığı. sürenin, infaz edilmekte olan 1 yıl 1 gün hapis cezasından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesi gereğince mahsubuna ilişkin Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05/10/2009 tarihli ve 2009/32 Değişik İş sayılı kararma karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12/10/2009 tarihli ve 2009/328 Değişik İş sayılı kararının Adalet Bakanlığı'nca 17.11.2009 gün ve 2009/65191 sayılı yazısı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.12.2009 gün ve 2009/272100 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası daireye gönderilmekle incelendi: [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Tebliğnamede "Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 31/01/2006 tarihli ve 2006/1-14-7 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, tutuklu kalınan sürenin mahkûmiyetten mahsup edilebilmesi için, mahsuba konu mahkumiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesinin yeterli olduğu gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir" denilmektedir. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Gereği görüşüldü: [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']KARAR : 5237 sayılı T.C.Y.'nın 63/1 maddesinde, "Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adli para cezasına hükmedilme- si durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır." hükümleri yer almaktadır. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Y.C.G.K. 31.01.2006 tarih ve 2006/4-7 sayılı kararında yer alan "...1 Haziran 2005 tarihinde yürürlükten kaldırılmış bulunan 765 Sayılı Yasanın 40 ve yine aynı tarihte yürürlüğe girmiş bulunan 5237 Sayılı Yasanın 63. madde hükümlerinin benzer düzenlemeleri içermesi nedeniyle, halen mahsup konusunda geçerliliğini koruyan 06.03.1940 gün ve 5-68 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı, bu karardaki ilkeler doğrultusunda gelişen yargı kararları ve öğretideki görüşler birlikte değerlendirildiğinde, mahsuba karar verilmesi için, tutuklu kalınan suçtan dolayı verilen kararın kesinleşme tarihinden önce bir başka suç veya suçların işlenmiş olması, tutuklamaya neden olan suçta tutuklu kalınan sürenin ikinci suç nedeniyle verilen cezadan fazla olması veya ikinci suçun beraetle sonuçlanması gerekmektedir. Burada önemli olan husus, mahsuba konu mahkûmiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi olup bunun da temel nedeni, sanığın daha önceden tutuklu kaldığı süreye güvenerek, yeniden bir suç işlemesine engel olmak düşüncesidir..." biçimindeki açıklamalar ışığında tutukluluk veya diğer şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle özgürlükten yoksun kalınan sürenin, mahsubuna karar verilirken dikkate alınması gereken hususları, şöyle sıralayabiliriz: [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']1 )Tutukluluk veya diğer şahsi hürriyeti sınırlayan hallerin, mahsup yapılacak mahkûmiyete konu suça ilişkin olması zorunlu değildir. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']2 )Mahsuba konu mahkumiyete ait suç, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmelidir. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']3 )Tutukluluk kararı verilen suça ilişkin kamu davasının, mahkumiyet veya be- raatle sonuçlanması mahsup kararı açısından önem taşımamaktadır. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']İncelenen somut olayda, hükümlünün, 10.06.2002 tarihinde işlediği cezaevinden kaçma suçundan kesinleşmiş mahkumiyet hükmündeki 1 yıl 1 gün hapis cezasının infazı sırasında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/104 Esas sayılı dosyasında tutuklu kaldığı sürenin mahsubuna karar verilmesi talebinde bulunduğu, Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'yle yaptığı yazışma sonucu hükümlünün, 30.08.2008 tarihinde işlediği iddia olunan cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma suçlarından 31.08.2008 - 24.12.2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığı anlaşılmaktadır. Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi'nin, firar suçunun 10.06.2002 tarihinde işlendiği ve ağır ceza mahkemesindeki yargılamanın devam ettiği gerekçesiyle ağır ceza mahkemesinde yargılaması süren cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma suçlarına ilişkin tutukluluk süresinin, firar suçundan verilen cezadan 5237 sayılı T.C.Y.'nın 63. maddesi uyarınca mahsubuna karar verdiği görülmektedir. Asliye ceza mahkemesinin infaza ilişkin 05.10.2009 tarihli bu kararına karşı Cumhuriyet Savcısının yasal süresindeki itirazını inceleyen merci Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi, mahsubu talep edilen tutukluluk süresine konu suçun, infazı yapılmakta olan cezanın kesinleşmesinden sonra işlendiği ve 5237 sayılı T.C.Y.'nın 63. maddesindeki koşulların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle itirazın kabulüne ve Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesi'nin mahsup kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Merci kararının gerekçesi hukuken isabetli değildir. Ağır ceza mahkemesinin kabulünün tersine mahsuba konu mahkumiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi yeterlidir. İncelenen somut olayda tutuklu kalınan suçtan dolayı yapılan yargılama sürmekte olup henüz bir karar verilmemiştir. Cezaevinden kaçma suçu tutuklu kalınan cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma suçlarına ilişkin davada henüz bir karar verilmeden önce işlenmiştir. 5237 sayılı T.C.Y.'nın 63. maddesindeki koşulun gerçekleştiği açıktır. Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazın kabulüne ilişkin kararı hukuka aykırıdır. [/font]
[FONT='Arial','sans-serif']SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden, cezaevinden kaçma suçundan hükümlü Mustafa hakkında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nce itiraz üzerine kesin nitelikte verilen 12.10.2009 gün ve 2009/328 D. İş sayılı kararın, C.Y.Y.'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından yerinde tamamlanmasına, 26.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. [/font]