Mesajı Okuyun
Old 26-12-2007, 08:58   #1
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan Yeni TTK tasarısı bileşik faiz ile ilgili yeni düzenlemeler getiriyor

-Artık faizden faiz alınmayacak
-Yeni yasa yürürlüğe girmeden önce şirketten borç alan ortaklar borçlarını üç yıllık süre içinde ödemek zorunda olacak.
-Yeni Türk Ticaret Kanunu ile banka kredilerindeki faize faiz uygulayan hükümler geçersiz sayılacak. Bunun için bankalara üç ay süre tanınacak. Yeni kanunla şirketlerin içini boşaltma devri de bitiyor. Artık ortakların şirketten borç alması yasaklanacak

Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile kredi kullananları zor durumda bırakan 'faizden faiz alınması' uygulamasına son verilecek. Bankalar, yeni TTK yürürlüğe girdikten sonraki üç ay içinde, tüm kredi sözleşmelerindeki faizden faiz alınmasına ilişkin hükümleri ayıklamak zorunda olacak. Bu düzenleme, banka kredileri dışındaki, benzer tüm sözleşmeleri de kapsayacak.

Anonim ve limited şirketlerde ortakların şirketten borç alması da tümüyle yasaklanıyor. Yasa yürürlüğe girmeden önce şirketten borç almış ortaklara, borçlarını 'nakit' olarak ödemeleri için üç yıllık süre tanınacak. TBMM Adalet Komisyonu'nun gündeminde bulunan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri sürerken, Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Bu tasarıda, 1535 maddeden oluşan TTK'nın hangi hükümlerinin ne zaman ve ne şekilde yürürlüğe gireceği düzenleniyor.

Tüm sözleşmeler değişecek

TTK'nın 'bileşik faiz'i düzenleyen maddesi uyarınca, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesini öngörmüş bulunan cari hesap sözleşmeleri, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde değiştirilecek ve faize faiz yürütülmesine ilişkin hükümler ile bu sonucu doğuran düzenlemeler sözleşmeden çıkarılacak. Aksi takdirde üç aylık sürenin sonunda söz konusu hükümler yazılmamış sayılacak.

Bileşik faize ilişkin düzenleme sözleşmeden çıkarılıncaya kadar işlemiş bulunan faiz, borçludan istenebilecek. Ancak, istenebilecek faiz hiçbir şekilde, yeni TTK yürürlüğe girdikten sonraki üç ayı geçemeyecek.
Buna göre, özellikle faizden faiz alınmasını öngören banka ticari kredisi, kredi kartı, tüketici kredisi ve konut kredisi sözleşmeleri ile benzer diğer sözleşmeler, yasa yürürlüğe girdikten sonra üç ay içinde değiştirilmek zorunda olacak. Bileşik faize yer veren veya bu sonucu doğuracak tüm sözleşme hükümleri, üç aylık süre içinde sözleşmelerden çıkarılacak.

Alacaklılar, üç aylık sürenin dolmasından sonra faiz alacaklarına faiz yürütemeyecekler.

Ödeme nakit olacak

Türkiye'de şirketlerin hâkim hissedarları veya diğer ortakları, yaygın olarak şirketi kasa gibi kullanarak, borç adı altında sürekli para çekebiliyor. Borçlar için ortakların çok düşük faiz ödemesi ya da ne faizini, ne de anaparasını ödememesi nedeniyle şirketlerin içi boşalıyor. Bu yüzden şirketler krizler karşısında dayanıksız hale gelirken, alacaklılar da çoğu zaman şirkette tahsil edecek bir malvarlığı ya da para bulamıyor. Yeni TTK'da, ortakların anonim ve limited şirketlerden borç para alması yasaklanıyor.

TTK Uygulama Kanunu Tasarısı'nda ise, yeni yasa yürürlüğe girmeden önce anonim veya limited şirketten borç almış ortaklara, borçlarını ödemeleri için üç yıllık süre tanınıyor. Borcun ödeme planına bağlanması, senet verilmesi söz konusu olamayacak.
Ödemenin tümüyle nakit olarak yapılması gerekecek.

Eski olaya eski kanun

Yeni TTK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce bazı taşınmazlar bir şirkete ayni sermaye olarak konulmuş, ancak bunların tapu tescilleri şirket adına yapılmamışsa, Sanayi Bakanlığı'nın talimatıyla tescil işlemi ticaret sicili müdürlerince yaptırılabilecek. Tescile ilişkin harç ve masraflar şirketten tahsil edilecek.

Tasarıya göre, yeni TTK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükteyken gerçekleşmişse, o kanun hükümleri uygulanacak. TTK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş fiiller, bağlayıcılıkları ve hukuki sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte olan kanuna tabi olacak.

Tasarıya göre, bir Türk şirketi, tasfiye edilmeksizin ve gideceği ülkede yeniden kurulmaksızın yabancı bir ülkeye taşınabilecek. Bunun için, şirketin alacaklılarını ilan yoluyla haberdar etmesi ve alacakların teminat altına alındığını ispatlaması gerekecek. Merkezini yurtdışına taşıyan şirketin unvanı, alacaklıları tatmin edilmeden gerçekleşmeyecek.

(http://www.radikal.com.tr/haber.php?...rih=26/12/2007)