Mesajı Okuyun
Old 14-02-2013, 18:39   #11
avukatselvi

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
HMK m294(3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
m297 (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, taraflara yüklenen borç ve tanınan hak açık biçimde belirtilmedikçe, hükmün usulüne uygun tefhiminden sözedilemez.

Katılma yoluyla temyiz de mümkün olmasına rağmen, kararın size tebliğinden itibaren temyiz sürenizin başlayacağı kanaatindeyim.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/4399
K. 2002/5932
T. 22.3.2002
• KISA KARAR GEREKÇELİ KARAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ ( Gerekçeli Kararda Tazminata Hükmedilmesi - Ittıla Tarihine Göre Temyizin Süresinde Olduğunun Kabulü Gereği )
• TEMYİZ SÜRESİ ( Kısa Karar Gerekçeli Karar Arasındaki Çelişki/Gerekçeli Kararda Tazminata Hükmedilmesi - Ittıla Tarihine Göre Temyizin Süresinde Olduğunun Kabulü Gereği )
• SÜRE ( Kısa Karar Gerekçeli Karar Arasındaki Çelişki/Gerekçeli Kararda Tazminata Hükmedilmesi - Ittıla Tarihine Göre Temyizin Süresinde Olduğunun Kabulü Gereği )
1086/m.382, 388, 389, 428
ÖZET : Mercice kısa kararda tazminata hükmedilmediği halde gerekçeli kararda alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmiş olduğundan kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki vardır. Bu durumda temyiz süresi tefhim tarihinden başlamayacağından, ıttıla tarihine göre alacaklının temyizinin süresinde olduğunun kabulü gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mercice kısa kararda tazminata hükmedilmediği halde gerekçeli kararda alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmiş olduğundan kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki vardır. Bu durumda temyiz süresi tefhim tarihinden başlamayacağından, ıttıla tarihine göre alacaklının temyizinin süresinde olduğunun kabulü gerekeceğinden, merciin 25.1.2002 tarihli red kararının kaldırılmasına karar verildi.

Dosyanın temyiz incelemesi yapıldı.

Yukarıda açıklandığı üzere gerekçeli kararla kısa karar arasında çelişki bulunduğundan 10.4.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca evvelki kararlarla bağlı olmaksızın çelişki giderilerek mercice yeniden hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 22.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.