Mesajı Okuyun
Old 26-08-2022, 13:32   #2
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Meslektaşım,

HMK 184:

Alıntı:
Hâkim, ... duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir.

Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra...

Tahkikatın bitiminden önce verilen söz için yasa CMK'daki gibi bir sıra koymamış. Ancak dilekçeler aşamasına uygun olarak önce davacıya sonra davalıya söz vermek doğru olur. Zira davalı, davacının ne söylediğini bilecek ki savunma yapabilsin.

Asil ve vekilin konuşma sıralarına ise vekil karar vermelidir. Zira vekil, müvekkili için en doğru olan sıranın hesabını yapacak kişidir. Bu sıralamanın da ne davaya ne karşı yana zararının olmayacağı açıktır. Eğer vekilin bir tercihi yoksa asilin önce dinlenmesi yerinde olur. Çünkü asilin beyanı da tahkikatın parçasıdır ve hukuki yorumunu ortaya koyacak olan vekilin, tahkikatın tüm parçalarını bilerek açıklama yapması gerekir.

Ayrıca kanun, açıklamalara bir sayı sınırı da getirmemiş. Yani her iki taraf da konuştuktan sonra ilk söz alan tarafa tekrar söz vermeye engel düzenleme yok. HMK 32/1'deki "Yargılamayı, hâkim sevk ve idare eder..." gereğince hakim, söz vermenin yeterli olduğuna karar verip, gerekliyse tahkikatı bitirecek ya da devam edecektir.

Olayınızda hakim, kararının gerekçesini açıklamalıdır. Bazen, "geçmişten beri böyle yapılıyor" diye bir dayanak ortaya koyanlar oluyor. Hukuki değil. En azından hakim, davada özel bir durum varsa, HMK 32/1 kapsamında neden önce vekilin konuşmasını istediğini gerekçelendirmelidir.

Asilden hukuki yorum yapmasını beklemek pek mümkün değil. O kendi diliyle derdini tekrar edecektir. Vekil ise daha sistemli bir hukuki açıklama yapacaktır. Vekil, asilin sözlerine ister katılır ister katılmaz. Bu yönde bir soru da sorulamaz.

Sözlü yargılama için de aynı görüşteyim.