Sorun Çek kanunu geçici 1.ve 3.maddelerinden kaynaklanıyor.Her ne kadar 2002 yılına ait çek yapraklarının ,hayatın olağan akışına aykırı olsa da ileri tarihli düzenlenme ihtimali değerlendiriliyor.Ancak olayınızda düzeltme hakkı dediğinize göre çekler bankaya ibraz edilmiş ve karşılıksız şerhi işlenmiş ancak sonrasında iadesi yapılmamış görünmekte. Bu durumda da bankanın, ibraz edilecek çek olmadığı ki zaten ibraz edildiğine göre asgari ödeme yükümlülüğü de yok demektir.
Aşağıda belirtilen örnek karar içeriğinden yola çıkarak ; keşide edilmiş çek listesi,keşide tarihi-miktarı vd.listesini bankaya vermek ve mümkünse ödendiğine dair ibralarını sunmak veya keşide tarihlerine göre zamanaşımı -hakdüşürücü süreler yönü ile de risk oluşturmadığı beyan edilerek aksi halde sorumluluğun üstlenileceğine dair taahhüt verilerek sorun çözümlenebilir düşüncesindeyim...
''..4814 sayılı Kanunla değişik 3167 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası ve aynı Kanun'un Geçici 5. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca düzenlenerek 09.04.2003 tarih ve 25073 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2003/1 sayılı Tebliğin Geçici 2. maddesi uyarınca, 4814 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.03.2003 tarihinden önce veya 2003/1 sayılı Tebliğin yayım tarihi olan 09.04.2003 tarihini izleyen üçüncü ayın sonu olan Temmuz 2003 ayı sonuna kadar düzenlenmiş olan ve "vergi kimlik numarası" içermeyen çeklerin geçerli olduğu, ancak; 31.07.2003 tarihinden sonra düzenlenmiş olan çeklerde "vergi kimlik numarasının" bulunmaması halinde çekin geçerliliğinin etkileneceğinin kabul edildiği nazara alınarak, 24.10.2003 tarihinde keşide edilen ve üzerinde vergi kimlik numarası bulunmadığı anlaşılan suça konu çekin, ileri tarihli olarak düzenlenip düzenlenmediği ve banka tarafından sanığın elindeki çek defterlerinin yenisi ile değiştirme işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken..''T.C. YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ 2005/6767 E.2006/11375 K.10.10.2006 T.