Mesajı Okuyun
Old 01-05-2013, 18:38   #21
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Koray,

Konunun üzerinden epey zaman geçmiş ve bu süreçte soruya ilişkin sonuç alınmıştır muhakkak. Yargıtay'ın, X'in "delil tespiti raporu"na itiraz etmemesini davalı yararına usulî müktesep hak olarak -değerlendirmediği- kanaatindeyim.

Güzel bir konu ve ben de birşeyler yazmak istedim...

Sayın Pehlivanoğlu'nun 2 no'lu mesajında belirttiği üzere HUMK döneminde Yargıtay'ın uygulaması:
tarafın, delil tespitine dair rapora itirazını hüküm verilinceye kadar mahkemeye bildirebileceği şeklinde idi.
Birçok kararında bu yorumunu "delil tespiti"ne itiraza dair süre olmadığıyla açıklamaya çalışan Yargıtay'ın bu gerekçesinde hata yaptığı kanaatindeyim. Çünkü;
HUMK m.373/c.1 düzenlemesi: "Delillerin tesbiti hakkında sebkeden itirazlar delilleri tesbit eden hâkim tarafından hallonur" şeklinde olmakla ve HUMK m.373/c.2 atfı sebebiyle 8.faslın 3.kısmındaki HUMK m.283'teki "1 hafta"lık süre uygulamasından mütevellit; HUMK'ta delil tespiti raporuna itiraza dair süre olmadığı değerlendirmesiyle anılan yoruma varılamayacağı kanaatindeyim.

Ayrıca HMK'da m.403/son cümle ile artık bir süre düzenlemesine de gidilmiştir; ki bu gerekçeyi doğru kabul edersek yeni Kanun döneminde artık yorumundan dönmesi (mi) gerekecektir??? Gerçi bu sefer de düzenlemede "kesin süre" söz konusu değildir deyip geçmeleri de mümkündür.

Ben de, delil tespiti raporuna itiraz edilmemiş olmasının (açık kabul olmadığı sürece) karşı taraf yararına usulî müktesep hak oluşturmayacağı kanaatinde isem de; bunun gerekçesi yukarıdaki gibi süreyle ilgili değildir. Delil tespitinin konusu maddi vakıalardır (HMK m.400) ve bu kurumun amacı geçici hukukî koruma sağlamaktır (HMK m.400 vd.); dolayısıyla delil tespitinde bedele, zararın miktarına...v.b. ilişkin hususa itiraz edilmedi diye bu miktar kesinleşmez. Bu sebepledir ki miktara ilişkin usulî müktesep haktan bahsedilemez (diye düşünüyorum ).

Saygılar...