Mesajı Okuyun
Old 09-12-2006, 01:25   #17
maikalem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Jeanne D'arc

Burada biz bizeyiz diye düşünmüş ve içimden geçeni söyleyivermiştim:

Elbetteki şüphelilerin, masumiyet karinesinden, adil yargılanma hakkından, kutsal olan savunma hakkından, dahası kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinden ve sair tüm ceza hukuku temel ilkelerinden yararlanma haklarına sonuna kadar saygım var, ancak tüm hepimizin bildiği ve farklı olmasını beklemediği bu hususları tekrarlamayı gereksiz görmüştüm. "Asılsınlar", "hadi götürüp sallandıralım" niyetinin açıklaması değildi.

Ancak demek istediğim; ceza kanunuyla bu tip bir suç nedeniyle öngörülen cezalar kamu vicdanını teskinden uzaktır, dahası ceza infaz yasası ise bırakın kamu vicdanını teskin etmeyi; halkta isyan, infial yaratacak haldedir. Artık toplum kendi adaletini kendisi uygulamanın peşine düşmüş ise, genel linç psikolojisi hakimse burada durup düşünmek gerekir. Düzeltilmesi gereken bir şeyler vardır.

Suç ve ceza siyasetinde, suça öngörülecek cezanın belirlenmesinde, suçlunun ıslahının esas alınması yanında; adaletin sağlanması, mağdurun ve kamu vicdanının teskin edilmesi, cezanın caydırıcı olması, suçun önlenmesine de hizmet etmesi gibi diğer ilkelerin de ve hem de öncelikle nazara alınması gerekliliğinden hareketle yani bir suçluyu ıslah etmeye çalışmaktansa (daha doğrusu sembolik cezalarla birkaç yıl sonra topluma salmak yerine) toplumun korumasının asıl sayılması düşüncesiyle; zaten hepimizin bildiği ve hukukçular arası gereksiz tekrara (temcit pilavına) dönüşecek gerekçeleri yinelemek yerine, "asılsınlar" demiştim. İşte bu nedenlerle de tüm karşı fikirlere rağmen fikrimin açıklamasını yapmamıştım.

Ancak bunun topluma bu şekilde yansıyacağı aklıma hiç gelmedi. Eğer gazeteci hanım azıcık zahmet etse ve zaten çok değil topu topu 8 kişiye fikrini gazeteye alıntılayıp-alıntılamayacağını ve dahası gerekçesini sorsa sanırım “hukukçulara mahsus bir sitedeki cevabım" ile "kamuya verilecek cevap" aynı olmazdı ya da daha doğru ifade edilmiş veya gerekçesi sunulmuş olurdu.

Saygılarımla.


başka söze ne hacet ...