Mesajı Okuyun
Old 12-07-2007, 22:46   #5
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Konuya ilgi gösteren meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Ek açıklama yapmam gerekir:

Bu davanın konusu 'Elektrik Hırsızlığı-Enerji Hırsızlığı Suçlaması" olup, bu dava ilk olarak 1412 s. CMUK. zamanında açıldığından görevli mahkeme Sulh Ceza iken, 5271 s. CMK. nedeniyle verilen Görevsizlik Kararı sonrasında Asliye Ceza Mahkemesine gelmiştir.

İşte bu yeni görevli mahkemenin asıl yargıcı ile ilk kez sanık karşılaştı ve duruşma başladı.
Bu arada bizim durumumuz, duruşmada, Noterde düzenlenen belgeye dayalı sanık vekili olarak savunma makamında görevimizi yapıyorduk.
Saat 10:00 başlaması gereken duruşma gecikmeli başladığı için, duruşmanın başında "Duruşmaya kabul saatinin tutanağa yazılması" isteğinde bulunduk ve bu isteğimizin mahkemeye veya yargıca kişisel olarak yönelik olmadığını, İstanbul Barosundaki görevimiz nedeniyle "Duruşma saatlerinin aksaması konusunda bilgiye dayalı çalışma yapmak amacıyla" istediğimizi de açıkladık. İlk tepki bu konuda oldu ise de isteğimiz kabul edilerek tutanağa başlama saati ayrıca yazıldı.

Yargıç - Sanığa: Görevsizlik kararına itirazı olup olmadığını sordu. Sanık şaşkın şaşkın bir yargıca bir avukatına baktı, soruyu anlamamıştı, anlaşılmayan soruyu sanığa açıklamanın görevimiz olduğunu düşünerek sanığa açıklama yaptık. Soruyu anlayan sanık itirazı olmadığını söyler söylemez;
Yargıç - Avukata: Soruyu size sormadık diye çıkışıyor.
Avukat - Yargıca: Biz müvekkile açıklayıcı bilgi verdik diyerek bekliyor.
Yargıç - Avukata: Size söz vermedik, söz vermeden konuşmayın diyor; avukat yanıt vermeden bekliyor.
Bu sırada yargıç, Sanığa sorduğu soruyu ve sanığın itirazım yoktur cevabını ve devamla 'Elektrik İdaresine yazılan yazıya cevap var, borcun yasal sürede ödendiğinin bildirildiği görüldü' diyor; Sanıktan soruyor, Borcumuz yoktur dediğini tutanağa yazdırıyor.
Yargıç, sanık vekiline bir diyeceği olup olmadığını soruyor, avukat söz aldığı için konuşmaya başlıyor:
- Öncelikle Görevsizlik Kararı yasaya uygun olduğundan itirazımız yoktur.
- Ayrıca ifadelerde 'depo' denilen yerin uçsuz bucaksız bir depo olmayıp, tepesinde floresan lamba yanan küçük bir yer olduğunun anlaşılması için yerinde keşif...
Yargıç - Avukata: Kalk ayağa ! (İzmir toplantısında sevgili Ahu'nun kulakları çınlasın)
Avukat duraklayarak oturmakta olduğu sandalyeye yaslanıyor.
Yargıç - Avukata: Mahkemeyle ayakta konuşabilirsiniz.
Avukata - Yargıca: Savunma makamında görevli avukat olarak üslubunuzu kabul etmem mümkün değil. Savunma makamında görevli avukat olarak, 5271 s. CMK.nın verdiği yasal hakkı kullanarak oturduğum yerden konuşacağım. CMK.daki yasal kuralların aksine kanun hükümleri gösterilecek olursa itaat edeceğimi beyan ediyorum.
Avukatın bu sözleri üzerine yargıç;
Önce Tutanak Görevlisine (Zabıt Katibi) avukatın sözlerini yazdırtıyor: "Sanık avukatı ayağa kalkmadan konuşacağım, aksine kanun varsa bana gösterin" diye yazdırttıktan sonra notebook bilgisayarda avukatın söylediğinin aksi yönde kanun hükmü arıyor. Aradan 1 dakika, 2 dakika, 3 dakika, 4 dakika, 5 dakika geçiyor ve dayanamayıp savcıya soruyor: -Savcı bey, bulamadım, o hangi maddeydi? Duruşma savcısı: -Hakim bey, kanun değilde, ben onu avukatların teamülen ayakta konuştuklarını biliyorum diyor. Yargıç savcıya: -Yok, burda olacaktı, ben bir daha bakayım diyor ve biraz daha arıyor; aksine kanun hükmü bulamıyor.
Yargıç - Avukata: Neyse (artık kalsın), ne diyorsunuz?
Avukat - Yargıca: Söz bizde mi?
Yargıç - Avukata: Evet, konuşun!
Avukat - Yargıca: Öncelikle tutanağa bizim ağzımızdan yazdırılan söz ve üslup bize değil size aittir, Bizim sözlerimiz yazdırılacaksa bizim cümlelerimiz eksiksiz yazdırılsın.
İkinci olarak, ben tartışmak istemiyor ve sayın mahkemenin bu konuda usul bakımından ara karar vermesini istiyorum. Mahkemenin vereceği karar hangi yönde olursa olsun (konuşurken ayağa kalkma veya kalkmama), vereceğiniz karara itaat edeceğimi beyan ediyorum.
Yargıç - Avukata: Oturarak mı konuşuyorsun?
Avukat - Yargıca: Mahkemeniz ara kararını açıklarsa, Mahkeme Kararına göre hareket edeceğim.
Yargıç - Avukata: Tamam, mahkeme dinlemiyor.
Yargıç - Z.Katibine:
"GD İSTEM GİBİ:
Sanık müdafii AV.ÖMER KAVİLİ nin saygısız davranışlarıyla ayağa kalkmayarak tartışma ortamı yarattığı anlaşıldığından ve bu hareketlerine de ısrarla devam ettiği anlaşıldığından CMK 203/1 maddesi gereğince sanık müdafiinin müdafilik görevine bu dosya açısından sona erdirilmesine karar verildi açık duruşmaya devam olundu
sanık müdafiine duruşma salonunu terk etmesi ihtar edildi ancak sanık müdafiinin duruşma salonundan çıkmamakta ısrar ettiği anlaşıldı sanık müdafiinin devamlı olarak konuşmaya devam ettiği ve cübbesini çıkartıp yan tarafta konuşmaya devam ettiği ve duruşma inzibatını bozduğu görüldüğünden adliye karakolundan polis getirilerek sanık müdafii AV. ÖMER KAVİLİ nin duruşma slonunu terk etmesi sağlandı.
...

yazdırtıyor. (Not: GD:... tutanaktan olduğu gibi aktarılmıştır.ÖK.)