Mesajı Okuyun
Old 12-06-2007, 16:26   #7
Y.Kurban

 
Varsayılan

1- Protokol, ayrıcalıktır. Adliyenin protokolü, hakim, savcı, mahkeme kalem üyeleri.

4- Bu kadar ütopik olmaya hiç gerek yok. Millet nerede protokolde olduki?!

7- Protokol girişinin başlı başlına varlığı bir rezilliktir. Daha adliyeye girerken duruşmaya yenik çıkıyorsunuz.

10- İstanbul Barosunun resmi sitesinde Bakırköy Adliye Binasının krokisini gösterir dosya var.
http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=2660

Baronun bu rezaleti görmemesi, bilmemesi, duymaması mümkün değil.

Krokiyi baronun sitesinde ilk gördüğümde Foucoult aklıma gelmişti. Çünkü protokolün varlığının bir gerekçesi güvenlikse bir neden de iktidarın doğası gereği tatmin arzusudur.

Halkın sağ köşecikten adliyeye girmesi gerektiği hakimlerin ve savcıların can güvenliğiyle izah edilecektir. Başka bir açıklama mümkün mü? Olabilir belki. Ama bu iktidarın diline tabi olmak demektir. Güvenlik gerekçesiyle insan öldürmenin meşruiyetinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Sadece başka kapıdan girmeye zorlamak bunun yanında önemsenmeyecek düzeyde kalacaktır. Avukatları sol kapıdan girmeye zorlamanın gerekçesi de yine güvenlik olacaktır. Başka bir gerekçe olacağını yine sanmıyorum. Yargıtay üyelerinin bir avukatla öldürülmesi öne sürülecektir. Yine güvenlik yani.

Ha bu arada, avukatlarla halkı ayırmaları da, hakim, savcı ve adliye personeline karşı bir nebze olsun mahcubiyeti giderebilmek için olsa gerek.

Buna karşı bir tepki olacaktır şüphesiz. Ancak şimdiye kadar sessiz kalınması bile, buna da alışılacağını gösteriyor. O nedenle umut göremiyorum.