Mesajı Okuyun
Old 09-12-2006, 04:01   #1
Cest la vie

 
Varsayılan Bir Hukuk Fakultesi Dekanindan Tavsiyeler

Merhaba,
Az once posta kutuma gelen bir e-maili iki amacla sizinle paylasmaktayim. Birincisi, tavsiyeler gercekten cok guzel ve dogru tavsiyeler ve hepinize yardimci olacagindan eminim. Ozellikle sinav haftasinda goz onunde bulundurmanizi, hatta cikti alip devamli hatirlamak icin odaniza asmanizi oneririm.

Ikinci amacimi tavsiyelerin bittigi yerde bulabilirsiniz:


Tebrikler! Final doneminin ilk haftasini atlattiniz! Nasil gectigini anlamadan kendinizi aileniz ve arkadaslarinizla tadini cikaracaginiz tatilde bulacaksiniz. Dekaniniz bu son final gunlerinizin saglikli ve iyi gecmesi icin sizlere ufak bir kac tavsiyede bulunmak istiyor:

* Akillica calisin.

- 5 Dakika mola vermeden 50 dakikadan fazla calismayin.
- 30 Dakika mola vermeden 3 saatten fazla calismayin.
- Bir gorevi bitirdiginizde (mesela bir pratik cozdugunuzde ya da ozetlerden birini okumayi bitirdiginizde) kisa molalar vererek kendinizi odullendirin.
-Konsantre olmanizi saglayacak bir ortamda calisin. (Mesela okuma odasi cok sessiz geliyorsa, arkada ufak tefek seslerin oldugu bir yerde calisin ya da tam tersi)

* Aktif calisin.

- Bir ya da iki sayfalik, calistiginiz derslerin konularinin ya da alt konularin oldugu bir liste yapin. Kaynak kullaniminin yasak oldugu bir sinav icin bu listeyi ezberleyin ve sinav kagidini elinize ilk aldiginizda oncelikle bu listeyi kagidin bir kosesine yazin. Kitap ve notlarin serbest oldugu sinavlarda ise bu listeyi yaniniza alin ve cevabinizda bir sey unutup unutmadiginizi kontrol icin kullanin.
- Calisirken kendinize sorular sorun.
- Konsantrasyonunuz oyle gerektiriyorsa sesli okuyun.
- Kavramlari duvara ya da varsa evcil hayvaniniza anlatin.
- Kendi pratik olaylarinizi ve tezlerinizi yaratin.
- PRATIK OLAY ve SINAVLAR COZUN!!!

* UYKUNUZU ALIN!

- Arastirmalar, insan beyninin gun icinde en fazla 16 saat uyanik kaldiginda verimli oldugunu gostermekte. Sekiz saatlik uyku hafizaniza yardimci olur, yargilama yeteneginizi arttirir, ogrenme ve konsantrasyona yardim eder, problem cozumunuzu ve dogru kararlar verme yeteneginizi guclendirir.
- Uykusuz kaldiginizda yok olan ilk sey kisa-donem hafizadir.

* Kendinize iyi bakin.

- Espri yeteneginizi kullanin.
- Her gun kisa egzersiz molalari verin.
- Saglikli beslenin- meyve, sebze, daha fazla protein, daha az karbonhidrat vs.
- Finallerden sizlanan ve sikayet eden insanlardan uzak durun.
- Her gun, birazcik da olsa, sadece hukuk fakultesinde okumanizin bile sizin harika olmaniza yettigini dusunen insanlarla konusun.

* Ve son olarak, unutmayin ki;

- Eger elinizden gelenin en iyisini yaptiysaniz zaten basarmissinizdir, ve neyin elinizden gelenin en iyisi oldugunu sadece siz belirleyebilirsiniz.
- Diger ogrencilerin ne yaptiklari konusunda endise duymayin. Size soyledikleri seyi yapmiyor olabilirler ve/veya yaptiklari sey sizin icin dogru olmayabilir.
- Dekaniniz sizin icin burda. Lutfen birseye ihtiyaciniz oldugunda odama(320b) gelmeye cekinmeyin.

Son haftanizda iyi sanslar!



Bu icten yardimci olma cabalarinin ve sicakligin hangi okulun, hangi hukuk fakultesinin, hangi eli opulesi dekanindan gelmis olabilecegini merak ediyorsunuzdur buyuk ihtimalle. Hatta bir cogunuz hangi okul olduguna bakmak icin bilgilerime bakmaya yoneleceksinizdir. Sizi fazla yormayayim ve hemen soyleyeyim; dogru tahmin ettiniz, Turkiye disindan bir hukuk fakultesi dekani yolladi bu e-maili. Bir ogrenci olarak o kadar hosuma gitti ki, gulumseyerek bir daha okudum ve hic bir ihtiyacim olmamasina ragmen odasina gidip tesekkur etme istegi duydum. Gercekten finallerin tam ortasinda, motive edici bir mesaj oldugunu ve amacina ulastigini rahatlikla soyleyebilirim.

Turkiye'de hukuk lisansimi yaparken yine bu sitede, hatta bu forumda yillar once okulumdan memnun oldugumu, bunun nedenlerinden birinin "hocalarimizla iletisim kurabildigimizi ve dekanimizin odasina cok burokrasi olmadan girip-cikabildigimizi" falan yazmistim. Simdi dusunuyorum da, ne kadar az seyler bile mutlu ediyormus bizi. Birseyler beklememeye o kadar alismisiz ki, 'dekanin odasina girebilmek' gozumuzde buyuk bir sey gibi gorunmus! Bir cok okulda ogrenciler dekanini tanimazken dekanin odasina girebilmek!!! Aman yarabbim!

Neden bu sekilde yetistirildik, neden aslinda eksikliginin hata oldugu bir duruma sukreder olduk acaba? Toplumumuzun cogu kesiminde "babalarin cocuklarina sevgilerini, onlar uyurken yanaklarina kondurduklari bir opucukle" gostermelerinin bu sekilde beklentiler duymamizin bile hata oldugu inancini edinmemizde etkisi var midir? "Babadan guleryuz almak otoriteyi sarsar, dekandan boyle bir mail aliyorsak ise vay halimize" seklinde yargilara varmamizin suclusu buyuklerimiz mi, biz miyiz?

Bir gun, Turkiye'deki bir hukuk fakultesinin dekanindan da bu sekilde bir e-mail almak mumkun olacak mi...?

NOTLAR:
1) Metni ben cevirdigim icin ufak tefek cumle dusukluklerini hos gormenizi rica ediyorum.
2) Bahsi gecen 'baba tipi' benim babam degildir. Toplumun genelinde yaygin olan ancak gittikce erimeye baslayan bir gelenegin temsilcisi babalardir. Benim babam bu bahsi gecen genellemede yer almamaktadir.