Mesajı Okuyun
Old 11-11-2005, 08:28   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Nesin Vakfından Mektup Var

Konu : Nesin Vakfi'ndan mektup
Kasim 2005

Sevgili Dostlar,
Uzun suredir yazamadim. Acil bir isin ustundeyken daha acil bir is onume
geliyordu desem halimi anlatmis olurum herhalde.
Once kotu haberden baslayayim. Yonetim Kurulu baskanimiz sevgili Arman
Onaran'i, hepimizin Arman Agabey'ini kaybettik. 20 yildir Yonetim Kurulu
uyesiydi. Vakf'a cok buyuk yararlari olmustur. Arman Agabey hem caliskan
hem de yasamin keyfini cikaran filozof, duyarli, sanatci ruhlu bir insandi,
dunyanin en incelerinden... Benden 20 yas buyuktu ama arkadasim ve
sirdasimdi. Acimiz derin ama biliyorsunuz - cok soyledim - biz surekli ileri
bakanlardaniz. Uzun sure yas tutmayiz, tutamayiz, buna hakkimiz yok. Bu
bugun de boyle, yarin da boyle olacak.


Cocuk sayimiz 45'e cikti. Sinirimizi cok astik. Herkesin el ustunde tuttugu
iki yasinda ikizlerimiz var artik... Korku nedir bilmeyen ve sadece anneleri
Sevgi'nin anladigi bir dil konusan iki canavar. 12 yasinda Vakf'a gelen
Ulas, gecen yaz Istanbul Bilgi Universitesi Matematik Bolumu'nden mezun oldu
ve yuksek lisansa ITU'ye girdi. Dilek kizimiz Kocaeli Fizik'i bitirip
yuksek lisansa basladi. Sadece bilimde degil sanatta da asariliyiz:
Dramaturji'den mezun olan Emine alti ayligina Almanya'ya gittikten sonra
Ankara Universitesi'nde yuksek lisans programina girecek.
Iki cocugumuz da Almanya'da dil ogreniyor.

Yonetim Kurulumuzda onemli degisiklikler oldu. Yeni Yonetim Kurulu
baskanimiz her gecen yil daha da yakisiklasan Tarik Akan. Tarik Akan,
kisiliginin ve durusunun otesinde Tas Mektep gibi basarili bir kurumun
yoneticisi olarak da aramiza katildi. Aynen bizim gibi her yaptigi isin
ustesinden gelen Ersin Salman da Yonetim Kurulumuzun yeni uyesi. Iki yeni
uyemiz daha var: Kazim Inal ve Serpil Gur. Her ikisi de Vakif'la cok
yakindan ve canla basla ilgileniyor. Onlarin Yonetim Kurulu'na girmesiyle
gorevimin azalacagini umuyordum. Tam tersi oldu! Gecmiste aksattigimiz
burokratik ve idari isleri yoluna koymak gibi gereksiz oldugunu soylemekten
hoslandigim ama icten ice gerekliligini bildigim bir ugrasa giristiler.
Ayrica Vakf'in kurumsallasmasi icin gerekli adimlari atiyorlar. ITU'de
profesor ve ayrica karikaturist Tayfun Akgul de Yonetim Kurulumuz'da. Tayfun
arkadasimiz Aziz Nesin'in telif haklarindan sorumlu.

Ozellikle Aziz Nesin kitaplarini basmak icin bir yayinevi kurduk: Nesin
Yayincilik. Aziz Nesin'in 100 dolayinda kitabinin 36 tanesini bastik bugune
kadar. Digerleri de sirada. Kitap siparislerinizi www.nesinyayinevi.com
adresinden yapabilirsiniz.

Aziz Nesin hicbir seyi atmayan ve her seyi biriktiren bir insandi. Latife
olarak, kendisine, "sen her sey koleksiyoncususun" derdim "her sey"in
ustune basa basa, o da kis kis gulerdi... Nitekim, eline ayni tur nesneden
ne zaman iki tane gecse hemen o seyin koleksiyonunu yapmaya baslardi. Kagit
agirligi, kagit acacagi, baston, semaver, para, pul, rozet, tiras bicagi,
tespih, kukla Aziz Nesin'in koleksiyonunu yaptigi nesnelerden sadece
birkaciydi.
Bir de gazete koleksiyonu vardir. Cocuklugumun ayrilmaz parcasidir bu gazete
koleksiyonu. 1955'ten beri Turkiye capinda dagitilan tum gazeteteler her gun
alinir ve biriktirilir... Tasinmalarimizi animsiyorum. Yeni eve once bir iki
kamyon ev esyasi, ardindan uc dort kamyon dolusu gazete gelirdi... O
gazeteler ciltlenecektir ama parasizliktan birturlu ciltlenemez. Zamanla o
kadar cogaldi ki gazeteler, ya onlar ya biz ikilemine ulastik. Babam her
zamanki pratik zekasiyla cozum buldu. Sehpalari, masalari, divanlari
gazetelerden yapti. Ustuste yig, ustune bir ortu... Bir iki yastik... Al
sana divan, hem de en zarifinden... Her polis baskininda ev darmadagan
olurdu tabii. Tasnif edilmis ve istiflenmis gazeteler yeni bastan tasnif
edilir ve yeni mobilyalar yapilirdi. Sonra, 1973'te bu gazeteler Vakf'a
geldi. Her gecen gun cogaldilar... Her seyden once koyacak yer sorunuyla
karsilasildi. Vakif'ta gazeteler oradan oraya tasindi durdu. Sonra o
gazeteleri korumak gerekir. Toz, nem, isik, fare, kurtcuklar, yangin, sel,
akan tavanlar... Ne badirelerden gecti o gazeteler. Ama babam da basa
cikamaz hale gelmisti artik. Pes edip gazeteleri SEKA'ya satmaya niyetlendi.
Kiyametleri kopardim. O gazeteler yuzunden yillarca neler cektigimizi ben
bilirim... Babami ikna etmem zor olmadi ama, onun da ici el vermiyordu.
Amaolumunden sonra gazeteler bana kaldi. Keske ikna etmez olaydim dedim
kendi kendime! Atsan atilmaz, satsan satilmaz... Cocuklugumun bir parcasi...

Giderek de kullanilmaz hale geliyorlar. Dile kolay 1955-1995 arasi 40
yillik bir gazete koleksiyonu. Kapladigi alani ve hacmi bir gozunuzde
canlandirmaya calisin... Ilk yaptigim is gazete biriktirmeye son vermek
oldu. Zor bir karar oldu ama her seyin bir siniri vardir... Gecen yil
gazeteleri ciltlettirmeye basladik. Ciltleri koyacak kitapligi da biz
Vakif'ta elcegizlerimizle yaptik. Daha cok emektar Teo'nun elcegizlerinden
yararlandik. Cogu bitti azi kaldi. 2000 kusur cilt yapildi. 500 kadari
kaldi. Tamamlandiginda maddi, manevi ve tarihsel cok buyuk bir deger olacak
elimizde. Galiba 2006'dan sonra tekrar gazete biriktirmeye baslayacagiz...

Nesin Vakfi'nda onemli bir baska yenilik daha var. Dort cocugu bir anneyle
birlikte gene Vakif arazisinde bulunan bir eve tasidik. Kucuk bir birim
olustu. Bir aile... Cok mutlular yeni evlerinde. Kekler, borekler
yapiyorlar, arkadaslarini caya davet ediyorlar. Cocuklarda cok olumlu
degisiklikler gozlemledik. Bunun uzerine bir baska binada buna benzer iki
kucuk birim olusturacagiz. Sevgili Tan Oral projeyi ciziyor.

Ciftligimiz ikinci yilini doldurdu. Gayet basariliyiz. Daha kar etmiyor ama
zaten kar amaciyla kurulmamisti. 2006'yi ciftligin basa bas cikaracagini,
bir sonraki yil kara gececegini umuyoruz. Ciftlik sayesinde daha saglikli ve
daha dogal besleniyoruz. Dort inegimiz var. Ikisi dogurdu. Maalesef biri
oglan dogurdu! Buyusun oglani satacagiz. Buyuk baslarda boyle... Elliye
yakin koyun ve kocumuz, yuzlerce tavugumuz var. Gecenlerde ciftlige ari
kovani koyduk. Baharda kendi balimizi kendimiz kasiklayacagiz.
Her ayin ilk pazartesi gunu Galata restoranda Nesin Vakfi dostlari bulusup
yemek yiyor. Galata restoran Galatasaray'dan Tunel'e dogru giderken sag
kolda olan Adli Orhan Apaydin sokaginda, elli metre sonra hemen solda.

Nesin Vakfi'na bagislarinizi artik internetten yapabilirsiniz.
(www.nesinvakfi.org) Katkilariniz icin cocuklarimiz adina tesekkur ederim.

Malatya'da olanlar cok uzucu elbette ama bunu tum SHCEK'e genellemek ve
Cocuk Esirgeme Kurumlari'na yardimi keserek cocuklari cezalandirmak dogru
degil elbette. Her ne kadar bizi ellerine gecirmeye calismis olsalar da,
SHCEK'in bunyesinde son derece ozverili ve yokluklrla savasarak calisan
bircok calisan var.

Toplumsal dayanismayi sadece bayram vesilesiyle degil, surekli animsamaniz
dilegiyle bayraminizi kutlariz.
Sevgilerimizle,
Ali Nesin