Mesajı Okuyun
Old 13-12-2006, 19:00   #5
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Başka bir konuya eklediğim yanıtı buraya da eklemek isterim. Sonucu itibariyle Yargıtay mevsimlik işlerde geçen süreyi dikkate almıyor. Bu yönde kararı var. Ancak benim düşüncem farklı.

Anayasa

Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı
MADDE 50 - ...Dinlenmek çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.

4857 sayılı İş Kanunu

Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri
MADDE 53 - Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği

Mevsimlik veya Kampanya İşlerinde Yıllık Ücretli İzin
Madde 12 — İş Kanununun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında sözü geçen ve nitelikleri yönünden bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilerin yıllık ücretli izinleri hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Borçlar Kanunu

İstirahat zamanları

Madde 334 – İş sahibi işçinin istirahatı için mutat olan saat ve günlerde müsaade vermekle mükelleftir.
İş sahibi, mukavelenin feshi ihbar olunduktan sonra başka bir iş araması için işçiye münasip bir zaman vermek mecburiyetindedir.
Her halde mümkün olduğu kadar iş sahibinin menfaati gözetilmek lazımdır.


Tüm bu hükümlere bakıldığında ilk olarak dinlenme hakkının Anayasal bir hak olduğu ve ücretli dinlenme hakkının benimsendiği görülmektedir. İş Kanunu’nun 53. maddesinde mevsimlik işlerde İş Kanunu’nun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı yazılı. Bu hükmün temelinde de yıllık ücretli izne hak kazanmak için bir yıl çalışmış olma koşulunun mevsimlik işlerde işin doğası gereği gerçekleşmeyeceği görüşü yatmaktadır.

Ancak bu hükmün, mevsimlik işçilerin ne olursa olsun ücretli izin hakkı olmadığı şeklinde yorumlanması hatalı. Madde de sadece İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı yazılmış. Bu işçilerin ücretli izin hakkı yoktur denmemiş. İş Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu’na gidileceği açık. Ücretli izin konusunda İş Kanunu hükümleri uygulanmayacaksa o halde BK 334. madde hükmü doğrultusunda bu işçilere ücretli izin hakkı tanınması gerekir.

Nasıl ki Hafta Tatili Kanunu ve Ulusal Bayram Genel Tatil Günleri Kanunu hangi Yasaya tabi olup olmadığına bakılmaksızın tüm çalışanlara uygulanıyorsa, mevsimlik işçilere de ücretli B.K. kapsamında dinlenme hakkı tanınmalıdır. Gerçi Yargıtay kısmi çalışmalarda (diyelim ki üç iş günü) haftanın iş günlerinde çalışılmadığı için hafta tatiline hak kazanılamayacağını düşünmektedir. Aksi halde dinlenme hakkının bölünemezliği gereği üç iş günü çalışan işçinin 24 saat kesintisizi izne hak kazanacağını düşünmektedir. Fakat Yargıtay şöyle bir formül geliştirebilir. Dinlenme hakkı bölünemez. Doğru. Ama dinlenme hakkının ücret tahakkuk ettirilecek kısmı bölünebilir. Buna engel bir hüküm yok. Kısmi çalışmayla orantılı olarak işçiye dinlenme hakkı tanırsınız, kısmi çalışmaya orantılı olarak sadece bir kısmını ücretlendirirsiniz.

Somut olay bakımından asıl önemli hüküm Yönetmelik’in 12. maddesi. Mevsimlik işlerin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilere Yönetmelik hükümleri uygulanacağı yazılı. Doktrinde bu hüküm iş mevsimlik olsa dahi burada devamlı bir şekilde yılın her dönemi çalışanları kapsıyormuş gibi düşünülmektedir. Oysa hükmün amacı bu olamaz. Belirtilen hallerde zaten İş Kanunu uygulanmalıdır. Yani niteliği itibariyle mevsimlik işte yılın her çalışma günü çalışanlara 4857 sayılı Yasa uygulanacak. Bu açık. Bu hükme bir anlam yüklemek gerekir. Yoksa zaten bu hükme bir ihtiyaç yok. Eğer bu hüküm, mevsimlik iş yapılan iş yerinde her mevsim düzenli olarak (mesela dört yıl boyunca her mevsimlik iş döneminde arka arkaya çalışmak) çalışanları kapsar denirse hem hükmün bir anlamı olur hem de ihtiyaca cevap verir. Bu durumda da mevsimlik hizmetleri birleştirme, mevsimlik iş sözleşmesini belirsiz süreli sözleşme haline getirip çalışılmayan dönemleri askıda kalma süresi olarak sayarak sonuca varma gibi ihtiyaçlara da gerek kalmaz. Böylelikle 01.01.2006 tarihinde işe başlayıp 30.06.2006 tarihinde mevsimlik işi biten işçi bir dahaki yıl basında izne hak kazanır. Yine işçiye 14 gün izin hakkı tanınabilir ancak bunun 7 günü ücretlendirilir. Ya da 7 güne izne hak kazandığı söylenebilir. Bu şekilde mevsimlik işte geçen süreler çalışma devamlı hale geldikten sonra da yıllık ücretli izin bakımından bir anlam ifade eder.