Mesajı Okuyun
Old 02-01-2008, 19:34   #80
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:

Alıntı:
Öncelikle hangi sıfatla yazdığınızı merak ediyorum. Yöneticimi, Hukukçumu ..??
Sayın Mustafa ÖZCAN,

Tabii ki Av.Suat Ergin olarak yazdım. Forum Kurallarına aykırı olan ifadeler için, Yönetici sıfatını da kullanabilirim. Bundan önceki mesajımda açıklamıştım zaten. Forum Yöneticileri, THS’nin maaşlı memurları değildir. Herkesin görüş belirtme hakkı bulunmaktadır. Bir konuda haklısınız. Yöneticilik görevimi ihmal ettiğimin farkındayım. Aksi takdirde sizin işkenceyi öven yazınızı ilk gördüğüm zaman silmem gerekirdi. Daha önce de birkaç üye buna benzer mesaj yazınca silmiştim. Ancak siz o kadar yoğun yazıyordunuz ve o kadar çok cevap aldınız ki; silersem diğer üyelerin yazdıkları da anlamsız kalacaktı. Ben de forumu geç okumuştum. Ancak şunu da ifade edeyim ki; ben Yönetici olmadan önce bu ve benzeri konularda çok daha sert tavır alıyordum. Eski mesajlarıma denk gelirseniz(2 yıl kadar önceki) ne dediğimi anlarsınız. Kısaca, Forum Yöneticisi olmam sizin lehinize bir durumdur.

Bu arada tekrar anımsatayım: Bir foruma mesaj eklediğinizde, o forumu izleyenlerin posta kutusuna otomatik olarak mesajınız gitmektedir. Cevap verdiğim bu mesajınızı değiştirmişsiniz ama değişiklikten önceki hali izlemeye alan üyelere gitmiş oldu.


Alıntı:
‘Son olarak başka formlardaki kızgınlığınızı başkalarına olan birikiminizi, haksız bir şekilde bana yöneltmeyin lütfen,’

Sizin şahsınıza karşı bir önyargım bulunmamaktadır. ‘Başka forumlarda’ size kızdığımı anımsamıyorum. Bu ‘kızgınlık’ ve ‘birikim’den neyi amaçladığınızı da bilmiyorum. Ama gerçek olan şu var ki; bir forum konusu tartışılırken kullanmamanız gereken bir üslup.

FORUMUN KONUSU HAKKINDA UYUŞMAZLIK:

Siz bu forum konusunu belki başka bir saikle açtınız. Çünkü ilk mesajınızda daha çok ‘borçludan nasıl para tahsil edilir’ konusunu işliyordunuz. Ancak kullandığınız kavramlar özellikle ceza hukukuna ait kavramlar olunca konu ‘yasak sorgu yöntemleri’ ve ‘hukuka aykırı elde edilen deliller’ sorununa dayandı. Siz bu konularda mesaj yazan üyelere de yanıt vererek, resmen işkenceyi övdünüz.

Forumun masumane bir konu olduğunu düşünen üyeler varsa şimdi alıntısını yapacağım bölümleri tekrar okusunlar lütfen:

15.No.lu mesajınızdan alıntıdır:

Alıntı:
ESAS MESELE YASALARIN YETERSİZ KALDIĞI YERLERDE MEŞRU SONUÇLARA ULAŞMAK İÇİN GAYRİMEŞRU YOLLAR KULLANILABİLİRMİ. KULLANILIRSA GAYRİMEŞRU YOLU HUKUK KABUL EDECEKMİ ? KULLANILAMAZSA GÖZ GÖRE GÖRE YAŞANAN HAK KAYIPLARI NE OLACAK

Aynı mesajdan:

Alıntı:
ŞİMDİ SORUYORUM SİZE, MASUM BİR ÇOCUĞU ACIMASIZCA ÖLDÜREN KİŞİYİ İŞKENCE İLE KONUŞTURMAYA ÇALIŞARAK ÇOCUĞUN HAYATINI KURTARMAYI AMAÇLAMAKMI DAHA VAHİM ? YOKSA MASUM BİR ÇOCUĞUN ÖLDÜRÜLMESİMİ DAHA VAHİM.?
21.No.lu Mesajınızdan,

Alıntı:
Çocuğu öldürmeden ifade almanın zorluğu yada kolaylığı orada ancak anlaşılabilir. O kadar kolay değil o. Karşınızdaki insan, ki insanlıktan çıkmış bir kısmı, uyuşturucu, ruhsal bozuklukları olan tipler. Bunlara nezaketle yaklaşmanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Bunun iki yolu var birincisi ya ilaç vs teknik çözümleme, yada baskın yaklaşıp iradeyi fesada uğratma, Birincisi üzerinde baya düşünüyorum. Acaba öyle bir ilaç geliştirilirde o ilacı alan sadece doğruları söyler bunlarda hukukta delil kabul edilirmi. Trilyonları eğlenceye ve başka işlere yatıranlar, akla gelmedik ilaç icat edenler neden bu konu üzerinde düşünmezler işlerine geldiği yerde insan hakları savunuculuğu yaparlar hiç bir zaman anlamadım.

24.No.lu Mesajınızdan

Alıntı:
Ben usulsüzlüklere gayrimeşru yollara evet diyemiyorum doğrudan... Ama Canım feda yeterki usulsüzlük olmasın da diyemiyorum... Siz diyebilirmisiniz...


26.No.lu Mesajınızdan

Alıntı:
son derece iyi niyetli bir yaklaşım. Keşke her çözüm böyle olsa... Tartışma konusu bu yönde ya, başka hiç bir delil ya da emare bulunmadığı için arama kararının verilmediğini düşünün.. Katil ya serbest kalacak yada hırsızlık sureti ile bıçak ele geçirilecek noktasında olduğumuzu varsayın...

Vereceğimiz her cevap her şart altında aynı olmalımı ..???

Yani hukuka aykırı delil hükme esas teşkil edemez, katil serbest kalsın diyebilirmiyim...


29 No.lu mesajdan

Alıntı:
Delil yetersizliği nedeni ile serbest kalan katili, sorgulama yöntemlerinde insancıl davranacağız derken hayatını kaybeden çocuğu, KAMU VİCDANINI, KENDİ VİCDANINIZI olayın tüm dengelerini gözeterek cevap yazın.
BAŞIMIZA GELDİKTEN SONRA DA BEN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE İNANIRIM BIRAKIN KARDEŞİMİN KATİLİ GEZSİN BENDE YOLDA KARŞILAŞAYIM SELAM VERMEM AMA HUKUK ADINA BEN O ADAMA SES ÇIKARMAM DİYEBİLECEKMİYİZ.

38 No.lu mesajınızdan


Alıntı:
Yine örnekleri görülmüştür. Kibar konuşan yasa adamı ile suçlu alay eder. Külyutmaz diğer polis gelir. Korkutur adamı, bülbül gibi şakıtır. Ama bu arada biraz çizgiyi aşar, aşmak zorundadır. Aşmazsa suçlu pişkindir zaten. konuşmayacaktır. Burada çizgiyi aşma sınırının, elinin tersi ile iyi bir tokat olduğunu ve suçluyu sandalyesinden yere düşürdüğünü ve suçluda korku uyandırdığını düşünelim. O tokat olmazsa o adam konuşmayacak ve olmuş ve olmaya devam edecek bir suç zinciri tüketilemeyecektir. Şimdi bu tokat fazlaydı diyen o suçlu ile sokakta karşılaşmak zorunda kalırsa bir şey söylemeye hakkı kalırmı...

41. No.lu Mesajınızdan

Alıntı:
MEVCUT HALİYLE HUKUK DEVLETİ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HUKUKSUZ İNSANLARA YARIYOR BUNDAN EMİNİM...


Not: koyulaştırmalar tarafımdan yapılmıştır.

Şimdi size ve forum konusunun icra hukuku ile ilgili ve borçludan para tahsil edilmesi ile ilgili olduğunu düşünen diğer üyelere soruyorum. Yukarıdaki ifadeler, icra hukukuna mı aittir?(Hoş, bence o kasıtta bile söylense, aynı eleştiriyi yapardım.)

Bana cevaben yazdığınız mesajda, sanki bir defa sehven yazmışsınız da ben de sırf size gıcık olduğum için bu mesajınızın üzerine atlamışım izlenimi yaratmaya çalışıyorsunuz. Oysa, 64. No.lu mesajda belirttiğim alıntılarla birlikte 8-9 farklı mesajınızda hukuka aykırı ifadeler kullandınız.

Yukarıdaki alıntılara rağmen 65.No.lu mesajınızda bana soruyorsunuz:

Alıntı:
“1. ÖNYARGILI VE SONYARGILISINIZ : Konuya Kendi ifadenizle önyargılı ve son yargılı yaklaşıyorsunuz. Anlatmaya çalıştığım çok ince bir konu var. Tartışılan konuyu tam olarak anlamak için iyi bir hukuki bilgi, doğru çalışan bir hukukçu mantığı ve hukuk uygulayıcısı olmak gerekiyor: “

Bu soruyu hala soruyorsanız, cevap vereyim:

Benim sizinki gibi çalışan bir ‘ hukukçu mantığım yok’, kabul ediyorum. Ben sizin gibi bir 'hukuk uygulayıcısı’ değilim, kabul ediyorum. Anlatmak istediğiniz ‘çok ince bir konu’yu da hala anlamamış olabilirim. Ama ne olur ‘tartışılan konuyu anlamamakla’ suçlamayın. Konu yukarıda yaptığım alıntılardan da görüleceği üzere çok açık.

YASAK SORGU YÖNTEMLERİNİ ÖNERİYORSUNUZ:

Alıntı:
KANUN NO: 5237
TÜRK CEZA KANUNU

MADDE 94 - (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.


Alıntı:
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
İfade alma ve sorguda yasak usuller
MADDE 148.- (1) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.
(2) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.
(3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.

(4) Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
(5) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.


Yukarıda alıntısını yaptığım mesajlardaki bazı kavramları CMK’da geçenlerle karşılaştıralım.

15.No.lu mesajdan:

Alıntı:
KİŞİYİ İŞKENCE İLE KONUŞTURMAYA ÇALIŞARAK

21.No.lu Mesajınızdan:

Alıntı:
ilaç vs teknik çözümleme

Aynı Mesajınızdan:

Alıntı:
yada baskın yaklaşıp iradeyi fesada uğratma
Yani yasadaki terimiyle ‘aldatma’

38.No.lu Mesajdan:

Alıntı:
Burada çizgiyi aşma sınırının, elinin tersi ile iyi bir tokat olduğunu ve suçluyu sandalyesinden yere düşürdüğünü ve suçluda korku uyandırdığını düşünelim.

Hiçbir gerçek suçlu bir tokatla sizin deyiminizle ‘bülbül gibi ötmez’. Burada işkencenin savunulduğunu düşünmekteyim. En kötü ihtimalle madde metnindeki ‘kötü davranma’ ve ‘cebir’ kavramlarına denk gelmektedir.
Gördüğünüz gibi madde metnindeki neredeyse tüm kavramları kullanmışsınız.

‘RÜŞVETÇİ AVUKAT’ İLE AYNI KEFEYE KOYMADIM:

50.No.lu Mesajınızdan;

Alıntı:
Rüşvet verenin cezası akim kalmış. O noktada kesin haklısınız. Daha önce ifade ettiğiniz gibi mutlak adalet yok. Kullanılan yöntemin yanlışlığı konusunda ne deseniz haklısınız. Zira yöntem yanlış. Yalan var. Ama sonuç doğru olunca vicdan rahat olabiliyor.

Bu mesajınız çok açık değildi. Olaydaki avukata karşı gelip gelmediğinizi anlayamadım. Size ;

“Sayın Mustafa ÖZCAN,

Bana bir hususu daha net açıklayabilir misiniz? Armağan Bey'in anlattığı olaydaki rüşvet veren avukatı haklı bulduğunuzu sanıyorum.

Haklıysa neden?
Saygılarımla”

şeklinde sordum. Eğer size doğrudan ‘ neden o avukatı haklı buldunuz’ diye sorsam, ‘hayır bulmadım’ yanıtını verebilirdiniz. Çünkü önceki mesajlarınızda sizi uyaran üyelere ‘ ama öyle demek istemedim’ şeklinde yanıtlar vermiştiniz.

Siz yanıt verince;

“Rüşvet veren avukatı niye haksız buluyorsunuz?”

Diye sormak gereği duydum. Yani 2 durum için de yanıtlarınızı almak istedim. Size düşüncelerinizin yanlış olduğunu göstermek istedim. Benim yöntemim de buydu.
Alıntı:
“Daha soru sorarken hazırlık içinde olduğunuzu ve bir yerden sert bir yaklaşım içine gireceğinizi hissettim.”

Bana gelen özel mesaj, teşekkür notu benim haklı olduğumu; Site yönetimine gelen şikayetler de sizin haksız olduğunuzu göstermektedir.
Alıntı:
“Kafamdaki yönetici profili OLGUN,OBJEKTİF,SABIRLI,OLUMLU,YAPICI...”
Herkesin her şey için beklentilerinin olması doğaldır. Bir gün THS’ye benzer bir web siteniz olursa benim gibi birini yönetici yapmazsınız, olur biter.

Benim kafamdaki ‘Hukukçu’ profili ; olgun, objektif, sabırlı, olumlu, yapıcı, insan haklarına ve hukuka saygılı, aydın, işkenceyi savunmayan, yasak sorgu yöntemlerini önermeyen, evrensel hukuki değerleri bilmese bile ulusal mevzuata hakim olarak yazan kişiler şeklinde yer etmiş. Ama herkesin her beklentisi gerçekleşmeyebiliyor.

Saygılarımla