Mesajı Okuyun
Old 04-05-2011, 20:07   #5
Admin

 
Varsayılan

Yukarıda yönetmeliğe "geniş anlamda" bakışımı belirttikten sonra bir de "özel olarak" görüş bildirmek istiyorum (özellikle de medyaya yansıyan "kelime bazlı filitreleme" konusunda).

Önce bir kavram tesbiti yapalım, zira bu kelime tabanlı filitreleme ile ne kastedildiği çoğu kişi tarafından doğru dürüst anlaşılmadı: Pekçok kişi zannediyor ki, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı belirli bir sakıncalı kelimeler listesi oluşturdu ve bu kelimeleri içeren sitelere erişimi engellemeye çalışıyor. Her ne kadar ülke olarak gidişatımız o noktaya doğru yaklaşmaktaysa da, henüz o noktada değiliz ve kurumun düzenlemesi de böyle bir düzenleme değil. Kısaca özetlemek gerekir, TİB internet sitelerini barındıran Türk şirketlere ("Yer sağlayıcı" = "hosting şirketi") "bünyenizde barındırılan sitelere dikkat edin, alan adları içinde bu kelimeler geçiyorsa yasa dışı içeriğe sahip olabilirler, denetleyin, gerekirse hesaplarını kapatın" diyor.

Ama TİB bunu sakıncalı kelime listeleri vs. oluşturup öyle bir şekilde yaptı ki, kamuoyunda asıl yapmaya çalıştığı iş için ciddi bir yanlış izlenim oluşturdu. Şimdi de onlar yanlış izlenimi düzeltmek için, kamuoyu da yanlış anladığı uygulamayı eleştirirmek için boğuşurken, asıl üzerine konuşulması gereken bu çalışmanın neye yaracağı konusu gündem dışı kaldı.

Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu ise bu! Şimdi bir an için yanlış anlaşılmaları, TİB'in interneti kontrol etme çabalarının eleştirisini vs. bir kenara bırakalım, bu uygulamanın ne işe yaracağını düşünelim: TİB Türkiye'de internet hizmeti veren şirketlere diyor ki: "içinde XXX kelimeleri geçen sitelere dikkat edin, gerekirse onları sistemlerinizin dışına çıkarın". Diyelim ki, "Türk-XXX-Sitesi.com" (XXX yerine siz uygun gördüğünüz sakıncalı bir kelime koyabilirsiniz) diye bir site var ve Türkiye'deki "Ahmet Veli Yılmaz Barındırma Hizmetleri Ltd.Şti"'nin bilgisayarlarından yayın yapıyor. TİB'in bu uyarısı ile Ahmet Yılmaz Barındırma Şirketi Türk-XXX-Sitesi.com sitesine diyecek ki, "bakın TİB bizi uyardı, biz size barındırma hizmeti veremeyiz, alın sitenizi gidin". Peki bu "Türk-XXX-Sitesi.com"un yayın hayatını bitirecek mi? Elbette ki hayır, internet üzerindeki bir site internete bağlı herhangi bir ülkedeki herhangi bir bilgisayardan yayın hayatına devam edebilir. Türk-XXX-Sitesi.com'un sahibi bu durumda sitesini alacak, Amerika'daki "John Doe Hosting Company"nin veya Rusya'daki "İvan GorbaçovHosting" şirketinin bilgisayarına yerleştirip, yayın hayatına devam ederken, internette tüm siteler gibi Türk kullanıcılar da yine adres çubuğuna Türk-XXX-Sitesi.com yazdığında ister Rusya da, ister Amerika'da olsun aynı sitenin aynı içeriğine rahatça ulaşabilecek. Peki erişim hizmetini Türkiye'den alan bu siteyi başka ülkeden erişim hizmeti almaya zorlamakla, Türk yer sağlayıcılara müşteri kaybettirmek dışında şimdi elimize ne geçti?

Aslında istenmeyen içeriği denetlemek ve kontrol altına almak anlamında 5651 sayılı yasa çok daha etkin yollar öngörüyor, bu yolları kullanmak bu amaca ulaşmak için çok daha faydalı olabilir. Mesela TİB olarak içerik sağlayıcılara "içinde haydar geçen sitelere dikkat edin!" diyeceğinize, "hizmet verdiğiniz sitelerde 5651 sayılı yasanın 3. maddesinin uygulandığından emin olun" dersiniz böylece alan adı içinde "haydar" geçsede geçmesede bir site hukuka aykırı yayın yapıyorsa, onu Türkiye dışındaki bir firmayı kullanmaya zorlamak yerine, daha sorumlu bir yayıncılık anlayışı izlemek zorunda bırakacağı bir yayın şeklini uygulatmaya çalışırsınız. (Uygulamamakta direniyorsa da en azından yaptırım uygulayacağınız bir muhatabınız olur)

Üstelik TİB olarak yasanın 3. maddesinin uygulanmasını istemek size kanunun verdiği bir haktır ama kelime bazlı filitreleme talebinizin kanuniliği ayrıca tartışılır. Zira aynı kanunun 5. maddesi oldukça açık: "Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir." Dolayısıyla "içinde "haydar" geçen alan adlarına dikkat et" diye kendisini uyaran TİB'e biraz cesaretli bir yer sağlayıcı, "böyle bir site biliyorsan doğrudan bana adresini ver işlem yapayım, 5651 sayılı yasanın 5. maddesine göre bana bunun dışında genel bir kontrol ve araştırma yükümlülüğü yükleyemezsin!" de diyebilir.

Uzun lafın kısası, yer sağlayıcılara kelime bazlı filitreleme uygulaması getirmeye çalışmak benim görüşüme göre gerçekten anlamsız, hiçbir sonuca ulaşmayacak ve Türk yer sağlayıcılara da pekçok müşteri kaybettirecek internetin doğasına ve çalışma tarzlarına aykırı bir proje.