Mesajı Okuyun
Old 27-06-2008, 22:37   #1
advokat34

 
Varsayılan Mer'a Kanunundaki değişikliğe göre belediye lehine tescil talebi hakkında

Herkese merhaba,
bir konuda siz meslektaşların görüşlerini alma ihtiyacı duydum. Konu biraz uzun, onun için vakit ayırıp okuyan meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.

4342 sayılı Mera Kanunun 20.04.2005 tarihinde 5334 sayılı kanunu ile değiştirilen geçiçi 3.maddesine göre;
'Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan, 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek, mer'a olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızn tahsis amacı değiştirilerek hazine adına tescilleri yapılır....., bu yerler hakkında hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir. Hazinece bu nitelikteki hakkında ilgili belediye......aleyhine açılan davalar sonucunda hazine adına tesciline veya mer'a olarak özel sicillerine yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır' denilmektedir.

Bu kanun maddesinin son cümlesi kapsamına giren taşınmazlar hakkında, belediye vekili olarak 'Tapu İptali ve Tescil' davasını açtık. Mahkeme ise şu gerekçe ile reddetti :
'Kanun maddesi metninde geçen kesinleşen mahkeme ilamlarına ilişkin hükümler idareye yönelik olup, Anayasa'nın madde 138,IV hükmü karşısında kesinleşen mahkeme hükmünün sonradan çıkan yasa ile değiştirilmesi yani bertaraf edilmesi imkanı yoktur. Hazine lehine yapılan tescilin MK.nun 1025 maddesinde düzenlenen anlamda yolsuz tescil olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle açılan davanın reddine......

Anayasa md.138/4 : Yasama ve yürütme ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarına hiç bir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.

MK. 1025 md. : Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli 3.kişilerin bu tescili dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.
Sayın meslektaşların mera kanunundaki bu hüküm karşısında mahkemenin kararına ilişkin görüşlerinizi paylaşmanızı rica eder, saygılarımı sunarım...