Mesajı Okuyun
Old 10-01-2008, 01:03   #4
Av.YBayrak

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
"Kötü ihtimali düşünsek bile tarafların iradelerinden anlaşılabiliyorsa, noterde satım şeklinde yapılan sözleşmelerin satım vaadi şeklinde kabul edilerek ayakta tutulması gerektiği yargıtayca kabul ediliyor" diyorsunuz. Yani noterde satış vaadi şeklinde bir sözleşme varsa tamam, sıkıntıya gerek yok. Sorunu çözmüşsünüz.
Eğer "sözleşme konusu taşınmaz mal varlığı, sözleşme yapıldığı sırada tapuya kayıtlı değildir" diyorsanız;noterde yine satış vaadi sözleşmesi yapılabilmektedir ve bu sözleşmeler zilyedlik devir sözleşmesi olarak düzenlenmektedir. "Tapusuz mallara ilişkin satış vaadi, gerçek anlamda bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini teşkil etmez. Ancak, geçerli olmasına da engel değildir. Zira, tapusuz taşınmazlara ilişkin satımın gerçek hukuksal niteliği zilyetlik hakkının devri amacını güden satımdan ibarettir. Bu sebeple, davacının dayanağı olan satış vaadi senedinin zilyetliği devir senedi olarak yorumlanıp, delillerin bu şekilde değerlendirilmesi, sonuca göre bir karar verilmesi gerekir."(T.C. Yargıtay 8.H.D.Esas No: 1996/9378 Karar No: 1997/4125 Tarihi: 26.06.1997)
Ayrıca; "Bir kimsenin yasalar uyarınca henüz malik olmadığı ve tapu kütüğünde yazılı olmayan bir taşınmazını başkasına satıp teslim etmesi, ileride, mülkiyet edimine yarayan o mal üzerindeki eylemsel kullanım hakkını, elmenliğini aktarmayı üstlenmesidir. Nesnel bir hak olan elmenliğin her hak gibi aktarılması olanaklı ve geçerli
olup resmi biçime bağlı bulunmadığı cihetle bu işlem tapulu taşınmazların dış satışlarına örnekseme yoluyla kendiliğinden hükümsüz sayılmaz.
Böyle bir aktarmaya karşı aldanma, onamda sakatlık vesaire gibi nedenlerle yapılan sataşmalarda
(taarruzlarda) öteki yanın, zaman aşımına veya hak düşürücü sürelere dayanarak savunma hakkı vardır.
Dava nedenine bakılarak olaya uyan zamanaşımı veya hak düşürücü süre hükümlerinin uygulanması
gerekir. Yerine göre Borçlar Kanununun 125. Maddesinde yazılı zamanaşımı uygulanabilir."(9.10.1946 tarihli 6/12 sayılı Y İ B K Hukuk Bölümü Cilt 3 sayfa :419, 420)

Ancak ben burada konuya ilişkin önceki yazımın müvekkil-avukat ilişkisi bölümüne ekleme yapacağım. Belki yeri değildi ama, sizin bu ikinci yazınızdan edindiğim izlenimle -belki yeri başka bir başlıktı fakat- o kısımı yazmakla isabetli davrandığımı fark ettim. Çünkü görüyorum ki müvekkiliniz size lütfedip elindeki tüm belge ve bilgileri samimiyetle ve biraz gayretle sunmuyor. İstese, dünyanın öteki ucundaki belgeleri 1 saat içinde sizin büronuza getirir veya fakslatabilir. Siz ise belirsiz bir soruna çözüm bulacağım diye kendinizi adeta bir cendereye sıkıştırıyorsunuz.
Şimdi şunları eklemek ihtiyacı duydum : Bir defa, sorunu olan bu kişi, size yeterli bilgi vermeden ve belgelerini ibraz etmeden, masraf ta yapmadan bilgi toplamak davranışı içinde olduğu kanısındayım. Siz bu şartlarda kesin bilgi ve belge sunulmadan yanıt vermeye kalkarsanız kendinizin de anlamadığınız, hakim olmadığınız bir olaya ilişkin, olasılıklar üzerine ve somut olmayan bilgiler verebilirsiniz, verirsiniz. Bu ise hem karşınızdaki kişiyi tatmin etmez, hem de başkalarına "şu avukat da şöyle dedi..." vb. söyleyerek bir de hakkınızda güvensizliğe neden olurlar. Siz ise bir yorulacakken on kat yorulursunuz. Bu haksızlığı kendinize yaptırmayın lütfen. Fakat ilkeli davranır, somut olarak tüm bilgi ve belgeyi elinize aldıktan sonra cevap verebileceğinizi belirtir ve bundan taviz vermezseniz size güven ve saygı duyarlar. Ayrıca, tereddütlü kaldığınız hususlarda " Bu konuda son yasa değişikliklerine ve yargıtay kararlarına bakarak size net şeyler söylemem doğru olur. Yanlış veya eksik bilgi vermem. Yanlış veya eksik bilgi vermektense hiç söz söylemem ! " diyerek ilkeli, kararlı ve samimi bir tutum gösterirseniz, bunun için ücretinizi de rahatlıkla isteyebilirsiniz. Böyle bir durumda alacağınız ücretle konuya ilişkin son çıkan yayınları da rahatlıkla alırsınız ve aynı zamanda büronuz için yatırım olur.
Bunu tüm aynı sorunları yaşayan meslektaşlarıma bir öneri olarak sunuyorum. Umarım yanlış yapmıyorum ve dilerim bu meslektaşlarıma katkı olur.
Sevgi ve saygılarla, başarı ve mutluluklar dileğiyle.