Mesajı Okuyun
Old 05-01-2008, 13:40   #2
Av.YBayrak

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
1=Öncelikle noterde yapılan sözleşmeye göre teslim tarihi nedir. z. aşımı, satış vaadinde teslim tarihi var ise o tarihten başlar, teslim tarihi yoksa satış vaadi tarihinden başlar. Müteahhit ile mal sahibi arasındaki sözleşme ekli ise, yada o sözleşmeye atıf var ise oradaki teslim tarihi de vade tarihidir.
2= Tapuda adına tescil yapılan 3. şahıs hangi tarihte tescil ettirmiştir; ve müvekkiliniz aynı taşınmazın başkalarına da satıldığını hangi tarihte öğrenmiştir. Tescil yaptıran dahil olmak üzere satış vaadi sözleşmesi tarihleri hangi tarihlerdir. Tescil yaptıran ile müteahhit arasında bir yakınlık, bir bağ var mıdır. Ayrıca, diğer mağdurlarla birlikte hareket etme olanağınız var mı. Çünkü bir bağ var ise 3. kişi ve müteahhide karşı muvazaa nedeniyle davayı açabileceksiniz. Ayrıca müteahhide karşı her hlükarda dolandırıcılık davası da açabilirsiniz. Z. aşımını ve açabileceğiniz davaları bu yönlerden de inceleyin.
Bir de şu hususa dikkatinizi çekmek isterim. Satış vaadi alacaklısı tapuya satış vaadini şerh ettirmelidir. Şerh için satış vaadinde yetki verilmemiş olsa da kanun bu hakkı tanıyor. Şerh olursa 3. şahıslr iyi niyet iddiasında bulunamaz. Eğer şerh yaptırılmamış ise -ki çoğunlukla yaptırılmıyor- borçlu müteahhit aynı taşınmazı başkasına sattığında zaten tapu iptali ve tescil isteyemezsiniz, BK m.96 ya dayanarak tazminat talebinde bulunacaksınız. Tazminat talep ettiğinizde de temerrüt değil, ticari faiz değil -iş müteahhit açısından ticari olduğundan- reeskont avans faizi isteyeceksiniz.
Yargıtay dairelerinde ve hatta Gele Kurulunda dahi kararların, içtihatların sürekli değiştiğini; bu karar ve içtihatlarda da her zaman oy birliği olmadığını ve oy çokluğu olduğunu göz önüne alarak, asla, bu iş tamam, yada bu iş çıkmaz dememeli.
Ümit ederim meslektaş olarak katkım olsun.
Başarılar dilerim.

Bu arada, müvekkilden para istemekte zorlanan arkadaşların yazılarını okudum. Şimdi böyle bir taşınmaz konusunda nasıl para istenebilir, o hususta bir örnek olması için de şunları ifade etmek isterim :
Bir defa öncelikle, müvekkiliniz bu işe başlarken gelecekte bir sıkıntı yaşamamak için 100$ cık olsun size yada bir meslektaşınıza verdi mi, vermedi. Çünkü o zaten her şeyi bilir, avukata verilecek para angaryadır diye düşünür. Şimdi de size bir para vermeden sizden yararlanmak isteyecektir. Siz o müvekkile kadife eldiven içinde demir yumruk misali hafif gülümseyerek ve ciddiyetinizi tavizsiz bir tavırla hissettirerek "kusura bakmayın yapabileceklerimiz var, ancak öncelikle ...$, YTL her ne ise-ancak 100$ dan asla aşağı olmamalı- danışma ücretinizi isteyin ve alın. Vermezse çay kahve ikram edin, fakat ücret almadan iş yapmayacağınızı belirtin. Bunu haklı göstermek için uzun uzadıya konuşmaya sakın girmeyin. Danışma ücretinizi aldığınız an, karşınızdakinin saygısını kazandığınız andır. Şimdi açılabilecek davaları söyleyin, ancak içeriği ve sonuçları için çok detaya girmeyin. Davanın sonucunun öncelikle yargıca bağlı olduğunu, olmadığında yargıtaya gidebileceğinizi ve karşı tarafı çok zora sokacak olan özellikle dolandırıcılık davasının etkili olacağını söyleyebilirsiniz.Siz olsanız ne yapardınız diye sorduğunda, bana sorsa ben kesinlikle tüm yollardan hukuki anlamda saldırırdım fakat burada karar sizin derim.
Müvekkilinize, "ya hakkını ara, hakkının peşine düş; yada bu şansını da kaybederek unutmak yolunu seç" diyerek kararı ona bırakın diye öneririm.
Şimdi size bu davaların maliyetini soracaktır. Harçları, çÇok yere tebligatlar çıkartacağınızı, kayıtlar getirteceğinizi, tanık, bilirkişi ve keşif vb. ni hesaplayarak %20 fazlasını söyleyin, ayrıca ücretinizi de belirtin ve ücret avansı almadan işe başlamayın. Emin olun ücret avansı almadan bir işe başlamaktansa aldığınız o danışma ücreti en tatlısıdır.
Umarım ücret almakta zorlanan meslektaşlarıma bu vesileyle bir yardımım ve katkım olur.
Hepimiz birimiz/birimiz hepimiz için olmak zorundayız.
Başarılar ve mutluluklar dilerim.
Umarım.