Mesajı Okuyun
Old 28-01-2003, 19:56   #32
Admin

 
Varsayılan

Sayın Çelik,
Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: Av. Adil Giray ÇELİK
Burada yargılanan kişi avukattır. Yargılama aşamasında sanık avukatın diğer sanıklardan farklı bir durumu bulunmamaktadır. Üstelik "sanık" suçu sabit oluncaya kadar masumdur. Yargıç diğer sanıklara nasıl davranıyorsa o "Sanık" a da aynı şekilde davranma zorunluluğundadır.

Yukarıda verdiğim örnekte hakimin odasında çay içen "sanık" kelimesini "sanık vekili" olarak da değiştirsek, ben aynı yazının altına imzamı atarım.

Sizin yukarıdaki sözünüze de katılıyorum: "Yargıç diğer sanıklara nasıl davranıyorsa o sanığa da aynı şekilde davranma zorunluğundadır." Bu cümlenin otomatik olarak doğurduğu şöyle bir sonuç var: Yargıç diğer "avukatlara" nasıl davranıyorsa o "avukata" da aynı şekilde davranma zorunluğundadır. İşte bu da benim mesajımda kastettiğim "mesafe"dir..

Biz dilediğimiz kadar idealist söylemler yapalım, hakimimize güvenmekten bahsedelim, bu toplumun bir gerçeği var ve hakimlerimiz de sizin bahsettiğiniz gibi bu toplumun bir parçası olduğu için bu gerçeğin dışında değil. Büyük bir şans eseri bütün istisnalar Hakim olsa bile en azından şu anda tartıştığımız durumu yani hakimin taraf ya da taraf vekilleri ile kişisel ilişkilerinin kuvvetli olduğu bir davada adil kalabileceğini boğazına kadar güvensizliğe batmış bu topluma kabul ettirmeniz mümkün değil.

Açık konuşmak gerekirse, kendi adıma (istisnalar kaideyi bozmaz diyerek) ben de kabul etmiyorum..

Saygılarımla,