Mesajı Okuyun
Old 14-10-2007, 12:56   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Doğru olan menfi tespit devam ederken mahkeme dosyasına bildirmekten ibaret. Bu yapılmadığı için sorun var zaten. Eğer bildirim yapılsa, menfi tespit kendiliğinden istirdata dönüşecek, bu şekilde devam edecek ve açılan menfi tespit davasının sonunda istirdat hükmü oluşturulacak.

Ama bildirim yapılmayınca elimizde yalnızca menfi tespit var. Başkaca karara gerek olmaksızın geri alınır uygulaması, yani 72.m.deki icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir düzenlemesi, bana kalırsa ödeme yapılmamışsa derdest takibin düzenlenmesi anlamında. Ödeme yapılmışsa istirdat gündeme gelecek ki, istirdat maddede o bentte henüz açıklanmamış bile, bir sonraki bentte istirdata geçiliyor:


Alıntı:
İİK.m.72
.....

....

(DEĞİŞİK FIKRA 09/11/1988 - 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.

Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.


Aslında linkteki konuya eklediğim karar kadar, maddenin düzenlemesi de çelişkiye sebebiyet veriyor.

Ayrıca hükme hacet kalmadan, ilamın "MÜNDERECATINA" göre geri alınma hükmünden, menfi tespit yalnızca borçlu olunmadığının tespitini içerdiğinden ve o aşamada dosya da infazen işlemden kalkmış olduğundan, menfi tespit hükmü ile icra dairesinin karşısına çıkılıp, talepte bulunulamayacağı sonucuna varıyorum -kendi adıma-.

Zira yasa maddesi ödenme ihtimalini hemen ardındaki bentte dile getirip, bu durumda davaya istirdat olarak devam edilir diyor. (Aslında yasa koyucunun davacının ihmalini de değerlendirip, bildirmez ise ne olacağını düzenlememesini de anlayışla karşılamak gerek )

Hemen onun da devamındaki maddeye bakarsanız, esasen istirdat da değil, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre paranın iadesi istenmeli demekte -yine bence-.

Ama uygulama istirdatı , "menfi tespit hükmünün kesinleşmesini takip eden bir yıl içinde açabilirsin" ile benimsemekte iken, yeni maceralara da gerek yok derim

Saygılarımla...



NOT: Diğer linkteki son karardan benim anladığım, menfi tespit devam ederken istirdat ayrıca açılmaz, açılırsa, bu durumda menfi tespit derdestken ayrıca istirdat elbette hukuki yarar yokluğundan reddedilmeli. Ancak konu ilamlı icraya dayanan bir takip değil ve menfi tespit sürerken ödeme yapılmış, karar kesinleşmiş, bu aşamaya dek ödeme bildirilmemişse, bu kararı takip eden bir yıl içinde istirdat açılmalı, şeklinde... Bu kadar karışık görünmesinin nedeni kısa özet bir kararı yorumlamaya çalışmamız sanırım.