Mesajı Okuyun
Old 22-05-2023, 22:21   #8
Av. Tolga Ersoy

 
Varsayılan

Konuyla ilgili yakın tarihli bir Yargıtay Ceza Genel Kurulu içtihadı da şu şekildedir:
"Yerel Mahkemece, hükmün gerekçe bölümünde, 'Sanığın üzerine atılı suçları işlediği hususu, sanığın ikrar içerir savunması, katılan şikâyeti, tutanaklar, iddia ve tüm dosya kapsamı itibarıyla sabit olmakla, atılı suçlardan ayrı ayrı cezalandırılmasına...' açıklamalarına yer verilerek CMK'nın 230. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde değinildiği üzere bir mahkûmiyet hükmünde bulunması gereken 'Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi' zorunluluğuna uyulmadığı anlaşılmıştır.
Anayasa'mızın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması ve gösterilen gerekçenin de dosya içeriğine uygun, kanuni ve yeterli gerekçe içermesi gerektiği, mahkemelerce yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesinin kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi uygulamada da keyfiliğe yol açacağında kuşku bulunmadığı; bu bağlamda CMK'nın 230. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde değinildiği üzere bir mahkûmiyet hükmünde bulunması gereken 'Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi' zorunluluğuna uyulmadan kurulan hükmün kanun koyucunun aradığı anlamda yasal ve yeterli gerekçe içermediği açıktır.
"Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne, Yerel Mahkeme hükmünün saptanan bu usuli nedenden dolayı bozulmasına karar verilmelidir."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2022/290 E., 2022/439 K. sayılı 14.06.2022 tarihli içtihadı.)