Mesajı Okuyun
Old 10-09-2012, 15:42   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın glyclk,
Alıntı:
Yazan glyclk
İyi günler
bana başvuran kişi işe girerken işverene boş senet verdiğini eşinin de bu senedi kefil olarak imzaladığını belirtmektedir.Verilen bu senet dayanak gösterilerek icra takibi başlatılmıştır. İşçi bakımından teminat senedi olması nedeniyle iş mahkemesinde menfi tespit davası açılması gündemde.İşçinin eşi ile alacaklı arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığı düşünüldüğünde tek davada iş mahkemesinde dava açılabilir mi? Eşi için ayrı bir dava mı açılmalıdır?

İnceleyiniz:

Yargıtay 19 HD, 11.04.2011 T., E: 2010/9941, K: 2011/4733: "Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, dava dışı A____ G____'nin davalı yanında işe başladığı sırada teminat amacıyla bono verildiğini ve müvekkilinin bu bonoyu kefil sıfatı ile imzaladığını, davalının senedi icra takibine koyduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili savunmasında, dava dışı A____ G____'nin pazarlama elemanı olarak işe başladığı sırada şirkete verilebilecek zararlara karşılık bono alındığını ve zararın 35.046.-TL. olarak belirlendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, senedin teminat olması sebebiyle belirlenebilir bir kefalet olmadığı, bu sebeple davacının kefaletinin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında dikkate alınır.

Somut olayda davaya konu bononun dava dışı A____ G____ tarafından iş akdinin teminatını teşkil etmek üzere davacının aval imzası ile davalıya verildiğinde uyuşmazlık yoktur.

Bu durumda temel ilişkinin işçi-işveren olduğu ve bononun da bu temel ilişkiye bağlı düzenlendiği gözetilerek davanın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükümün görev yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 11.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...