Mesajı Okuyun
Old 21-05-2010, 12:49   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/9766
Karar: 2008/12901
Karar Tarihi: 17.11.2008

ÖZET: Dava, davacının dain mürtehin olarak yer aldığı, davalıya kasko sigorta poliçesiyle sigortalı aracın hasar bedelinin davacının muvafakati olmaksızın dava dışı malike ödenmesinden kaynaklanan sigorta tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, dain mürtehin kaydına rağmen hasar bedelinin davalı tarafından dava dışı malike ödenmesinin olanaklı olup olmadığı, aracın eski haline getirildiği kabul edilse bile bu ödemenin davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmayacağı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, davacı dain ve mürtehinin muvafakati olmadığı da nazara alınarak, davalı sigorta şirketinin hasar ödemesinin kime yapılması gerektiği konusunda tercih hakkı ve karar verme yetkisi bulunmadığı da gözetilerek, davalının kötü ödemesinin sonuçlarına katlanması gerektiği ilke olarak benimsenmek sureti ile sonucuna göre karar vermek gerekir.

(4721 S. K. m. 879) (6762 S. K. m. 1273) (743 S. K. m. 794)

Taraflar arasında görülen davada Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.12.2006 tarih ve 2005/742-2006/1038 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Muktedir Lale tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisin deki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü;

Davacı vekili, müvekkilinin dain mürtehin sıfatının olduğu ve davalı sigorta şirketine kasko sigortası sigortalı olan dava dışı K. Otomotiv Tic. Ltd. Şti'ne ait aracın 02.10.2004 tarihinde meydana gelen kazada hasarlandığını, hasar bedelinin müvekkili Bankanın muvafakati olmadan dava dışı şirkete ödendiğini, oysa dain mürtehinin muvafakati olmaksızın sigortalıya hasar ödemesinin yapılamayacağını ileri sürerek, pert-total olduğu belirtilen aracın sigorta tazminat bedeli olan 27.500 YTL'nin temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı Bankanın menfaati aynen korunduğundan ve rehin konusu araç tamir ettirilerek eski hâline getirildiğinden dolayı tamirat bedelinin sigortalıya ödendiğini, araç üzerinde rehin devam ettiğinden dava konusu bedelin müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının lehine dain ve mürtehin kaydı ile kasko sigortası yapılan aracın riziko sonrası eski haline getirildiği, davacının araç üzerindeki hakları korunarak davalı tarafından tamirat bedelinin ödenmesinde mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı, davalı sigorta şirketinden bu uygulama nedeni ile bir talepte bulunulamayacağı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, davacının dain mürtehin olarak yer aldığı, davalıya kasko sigorta poliçesiyle sigortalı aracın hasar bedelinin davacının muvafakati olmaksızın dava dışı malike ödenmesinden kaynaklanan sigorta tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, dain mürtehin kaydına rağmen hasar bedelinin davalı tarafından dava dışı malike ödenmesinin olanaklı olup olmadığı, aracın eski haline getirildiği kabul edilse bile bu ödemenin davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Davaya dayanak yapılan ve davalı tarafından düzenlenen kasko poliçesinde,davacı Bankanın Silivri Şubesinin dain mürtehin olduğuna ilişkin kayıt bulunmakta olup, mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçelerle, davalı tarafından tamirat bedelinin dava dışı malike ödenmesinde mevzuata, aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

Oysa, eski MK'nun 794 ncü maddesine tekabül eden 4721 sayılı yeni TMK'nun 879 ncu maddesine göre, muaccel olan sigorta tazminatının ödenebilmesi için bütün rehinli alacaklıların rızasının bulunması gerekmekte olup, dava dışı sigortalının davalıdan sigorta tazminatı talebinde bulunabilmesinin ön şartı rehinli alacaklının muvafakatinin alınmasıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 14.04.2002 gün ve 2002/284-324 sayılı ilamında da açıkça vurgulandığı üzere, TTK'nun 1273 ncü maddesi uyarınca rehinli bir malın maliki tarafından kendi adına yaptırılan sigorta alacaklı lehine yapılmış bir sigorta değilse de sigorta tazminatı ancak o mal üzerinde rehin hakkına haiz olan bütün alacaklıların muvafakatleri alınmak suretiyle sigorta ettiren malike ödenebilir. Başka bir anlatımla, sigorta süresi içinde riziko meydana geldiği takdirde, hasar bedeli, davacı bankaya rehinli olan aracın kredi borcunun da bir güvencesi niteliğindedir, bu bağlamda, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibine ait olduğundan, dain ve mürtehinin muvafakati bulunmaksızın hasar ödemesinin sigortalıya yapılamayacağı ve yapılan bu ödemenin davalıyı borçtan kurtarmayacağı kuşkusuzdur.

Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacı dain ve mürtehinin muvafakati olmadığı da nazara alınarak, davalı sigorta şirketinin hasar ödemesinin kime yapılması gerektiği konusunda tercih hakkı ve karar verme yetkisi bulunmadığı da gözetilerek, davalının kötü ödemesinin sonuçlarına katlanması gerektiği ilke olarak benimsenmek sureti ile sonucuna göre karar vermek gerekirken sonuçta yanlış ilkeye ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları