Mesajı Okuyun
Old 07-04-2010, 16:07   #5
av.araf

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ

E. 1999/8037 K. 2000/5101 T. 10.7.2000

• KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ ( Yaşlılık Aylıklarının Kesilmesine İlişkin Kurum İşlemi )

• YAŞLILIK AYLIĞI ALANIN SİGORTALI OLARAK ÇALIŞMAYA BAŞLAMASI ( Yaşlılık Aylığının Kesilmesi )

• SİGORTALI OLARAK ÇALIŞMAYA BAŞLAMA ( Yaşlılık Aylığı Almakta Olanların Çalışmaya Başlaması Durumunda Aylığın Kesilmesi )

506/m.63



ÖZET : Dava, yaşlılık aylıklarının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile ödenen yaşlılık aylıklarından dolayı kuruma borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı, yaşlılık aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başladığını, muhasebecinin destek primi yerine sigorta primi yatırdığını iddia etmiştir.
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilir. Bu nedenle davacının fiilen ne kadar çalıştığının kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekir.
Bu süre için tahakkuk eden yaşlılık aylığı yönünden davanın reddi ve geri kalan süre yönünden ise davanın kabulü gerekir.
DAVA : Davacı, yaşlılık aylıklarının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile 1.5.1994 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanması nedeniyle 17.2.1997 -22.1.1998 tarihleri arasındaki yaşlılık aylıklarından dolayı davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
KARAR : Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı vekili, müvekkilinin yaşlılık aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başladığını muhasebecinin hatası sonucu destek primi yerine tüm sigorta kollarından sigorta primi yatırıldığını, Kurumun bu durumu öğrenmesi üzerine yaşlılık aylığını keserek istirdat talebinde bulunduğunu ileri sürerek buna dair Kurum işleminin iptali ile aylığının kaldığı yerden ödenmesini talep etmiştir.
Mahkeme ise, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar vermiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Bu maddenin A bendinde "Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıklan tarihte kesilir." hükmüne yer verilmiştir.
Maddenin açık ifadesi karşısında yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerektiğinin kabulü icap eder.
Mahkemece yapılacak iş; sigortalının şahsi sicil dosyasını celp ederek primi yatırılan gün sayısını belirlemek, gerekirse iş yeri tanıklarının bilgisine başvurmak ve böylece davacının fıilen ne kadar süre çalıştığını bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tesbit etmek ve bu süre için tahakkuk edip ödenen yaşlılık aylığı yönünden davanın reddine, geriye kalan süre yönünden ise davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Üye M. Zafer Erdoğan ve Sami Koçak'ın muhalefetlerine karşı Başkan Vekili Resul Aslanköylü, Üye Coşkun Erbaş ve Süleyman Caner'in oylarıyla ve oyçokluğuyla 10.7.2000 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
506. Sayılı Kanunun 63. maddesi iki bend halinde yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışma olgusunu düzenlemiş bulunmaktadır.
Maddenin A bendinde yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı bir işte tekrar çalışmaya başlanması halinde yaşlılık aylığının kesilmesi gerektiğine işaret edilmektedir. B bendi ise destek prim ödemek şartıyla sigortalının yazılı istekte bulunması halinde sigortalı bir işte çalışırken, aynı zamanda kendisine yaşlılık aylığının ödenmesine imkan bahşetmektedir.
Öncelikle belirtelim ki maddenin A bendi yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, tüm sigorta kollarından primleri ödenmek suretiyle tekrar sigortalı bir işte çalışmaya başlayan sigortalıya bu durumu Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirme yükümlülüğü getirmemiştir. Yani burada B bendinde olduğu gibi yazılı başvuru şartı yoktur. Kurumun, 63. maddenin A bendi kapsamındaki bir çalışmanın varlığını kendiliğinden araştırıp denetlemesi ve sigortalı olarak işe başlayan her kişiyi kayıtlarına alırken önceden yaşlılık aylığı almakta olup olmadığını kontrol etmesi gerekir.
Ancak bu şekilde bir çalışmanın mevcudiyetinin, bilahare öğrenilmesi halinde Kurum ne yapmalıdır?
63. madde yaşlılık aylığı almakta olan bir kişinin aynı zamanda tüm sigorta kollarından prim ödenerek çalışmasına izin vermediğine göre, maddenin lafzi yorumundan ödenen yaşlılık aylıklarının, çalışmaya başlandığı tarihten itibaren kesilmesi ve ödenmiş miktar varsa bunun da istirdat edilmesi gerektiği sonucuna vanlabilir. ancak maddenin B bendinde yaşlılık aylığı almakta iken çalışmak isteyenlere Kuruma yazılı başvuruda bulunmak ve destek primi ödemek şartıyla bir imkan sağlanmıştır.
Kaldı ki maddenin son fıkrası, A bendinden yararlananların B bendinin, B bendinden yararlananların ise A bendinin uygulanmasını isteyebilecekleri hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi Kanun sigortalıya bir seçimlik hak tanımaktadır.
O halde burada maddenin amaçsal yorumuna giderek, yasakoyucunun gerçek amacını araştırmak ve ona göre soruna çözüm bulmakta hukuki yarar vardır.
Buna göre, Kurum böyle bir çalışmanın varlığını öğrenirse, sigortalı adına tüm sigorta kollarından primleri yatınldığına göre sigortalıya maddenin son fıkrasıyla tanınan seçimlik hakkı da dikkate alarak, gerçek istek ve iradesinin ne olduğunu sormalıdır. Şayet sigortalı A bendine tabi olmak istiyorsa, yaşlılık aylığının çalışmaya başladığı tarihten itibaren kesilmesini kabul etmiş olacağından, Kurumun aylığı kesmesi ve daha önce ödenenler varsa bunlann istirdadı yoluna gitmesi mümkündür.
Ancak, sigortalı yaşlılık aylığının kesilmemesini ve Kuruma ödenen tüm sigorta kollarına ait primlerin destek primi olarak kabul edilmesini isteyecek olursa bu takdirde, Kanun koyucunun amacına uygun olarak yaşlılık aylığı almakta iken çalıştığı döneme ilişkin sigortalılığını iptal etmeli ve ödenen primleri destek primi olarak kabul ederek mapsup işlemi yapılmalı, yaşlılık aylığının ödenmesine Kurumca devam edilmeli ve daha önce yapılan ödemelerin de istirdadı yoluna gitmemelidir.
Konu yargıya intikal etmiş ise, Sosyal Güvenlik Hukukunun özellikleri de dikkate alınarak uyuşmazlığın bu doğrultuda çözümlenmesi gerekir.
Olayımızda kaçak işçi çalıştırmak ve prim kaybına yol açarak Kurumu zarara sokmak gibi bir durum da söz konusu olmadığına göre, sigortalının iradesine üstünlük tanıyan bu çözümün hakkaniyete daha uygun olacağı düşüncesiyle ödenen sigorta priminin destek primi olarak değerlendirilmesi ve bu suretle aylık kesmeye ve istirdada ilişkin Kurum işleminin iptal edilmesi gerekir.
Nitekim Hukuk Genel Kurulu 17.2.1999 ve 1999/60-105 sayılı karannda yukarıda açıklanan görüş doğrultusunda, 63. maddenin uygulanması yönünden sigortalının gerçek iradesine üstünlük tanınması gerektiği sonucuna varmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında verilen kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun kararına katılamıyoruz.
M. Zafer ERDOĞAN
Üye

Sami KOÇAK
Üye
kazancı